Halil Cibran ' ın ilk aşkı Selma Karamy ile olan hikayesini anlattığı kitabıdır.
Cibran, Beyrut' ta bir evde babasının gençlik arkadaşı Farris Karamy ile karşılaşır ve onun evine ziyaretlere gitmeye başlar. Bu ziyaretler sırasında Farris' ın kızı Selma ile birbirlerine aşık olurlar. Ancak aşklarının karşısına bir engel çıkar.
Farris Karamy, zengin, iyi bir insandır ancak iradesi zayıf, kötülük karşısında sessiz kalan biridir. Bunu bilen o zamanın piskoposu, babasının zenginliği nedeniyle Selma' yı yeğenine ister. Piskopos da yeğeni de kötü insanlardır. Hâl böyle olunca da kızının adının lekelenmesinden korkan Farris bu evliliğe razı olmak zorunda kalır ve Selma piskoposun yeğeniyle evlenir. Cibran ise sessizce kabullenir bu evliliği. Buradan sonrasında yaşananlar ise bir garip trajedi.
Cibran, başta göz yumar bu evliliğe ama iş işten geçince de Selma' ya "karşı duralım bu düzene, ölürsek şehit, ölmezsek kahraman oluruz" diyor. Ne yazık ki çok geç kalmış bir tepkidir bu.
Cibran eserinde, Doğu ülkelerindeki gelenekleri, kadının bu geleneklere teslimiyetini, erkek egemen toplumu ve aşkı şiirsel bir dille konu almış.
Kitabın başından sonuna kadar aşkın kutsallığından, Selma' ya aşkından bahseden Cibran tuhaf şekilde aşkına sahip çıkmıyor. "Aşk, dünyadaki tek özgürlük biçimidir, zira ruhu öyle yükseltir ki ne insanlık yasaları ne de doğa olayları onun işleyişine müdahale edemez." diyor kitabında ama yine aşkını bu insanlık yasalarına teslim ediyor. Bu durumda sanırım dönemin düşünce yapısının ve Cibran' ın genç yaşta olmasının da etkisi var. Ancak ister istemez kitabı bitirince içimde Halil Cibran' a karşı bir sitem oluştu. Keşke dedim, sevdiğine, sevgine sahip çıksaydın da bu kitabı yazmasaydın.
Bir insanın elinden sevdiği nasıl göz göre göre kayıp gider görüyoruz kitapta. Kısacık ama bir çok yerde insanı sorgulamaya iten bir kitap. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Kırık KanatlarHalil Cibran · Karbon Kitaplar · 20199,6bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
153 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.
