Yavuz Ekinci, 1979'da Batman'da doğdu. Cennetin Kayıp Toprakları romanında anlattığına benzer bir ailede, Mişrita'da büyüdü. Dicle Üniversitesi Siir Eğitim Fakültesi'nde Sınıf Öğretmenliği Bölümü'nde okudu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Türk Dili ve Edebiyatı alanında yüksek lisans eğitimine devam ediyor.
Yazmaya öyküyle başladı. Meyaser'in Uçuşu 2004, Sırtımdaki Ölüler 2006, Bana İsmail Deyin 2008 yılında yayımlandı. Meyaser'in Uçuşu ile Yaşar Nabi Nayır Ödülleri'nde ''Dikkate Değer'' bulundu ; Sırtımdaki Ölüler ile Haldun Taner Öykü Ödülü'nü Bana İsmail Deyin ile Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü aldı. Öyküleri Almanca, İngilizce, Japonca, Yunanca, Farsça ve Kürtçeye çevrildi. İlk romanı Tene Yazılan Ayetler 2010 yılında yayımlandı. 2012 yılında basılan ikinci romanı Cennetin Kayıp Toprakları Tayfur Aydın tarafından ''İz/Reç'' (2012) adıyla sinemaya uyarlandı. Film 31. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde Onat Kutlar Jüri Özel Ödülü'nü aldı.
Batman'ın etrafı dağlar ve karlarla kaplı köyü olan Mışrita'da yaşayan Rüstem dönemin siyasal atmosferinin kaotik durumundan, terörden, baskıdan, ötekileştirmeden ailesinin geçmiş travmalarının yükünden arttırdıklarıyla büyümeye çalışmaktadır. Babası Mirza, dedesi Hasan, babaannesi Hatice'nin geçmişte yaşadıklarının izlerini karakterinde hisseden Rüstem çocuklukla yetişkinlik arasında gidip gelmektedir.
Romanı üç farklı anlatıcı tarafından anlattıran yazar ilk bölümde öyküyü küçük Rüstem'in gözünden işlemiş, ikinci bölümde ömrünün son demlerinde olan babaannesi Hatice'yi anlatıcı belirlemiş ve geçmiş ile bugünün arasındaki bağları daha net işlemiştir. Asıl adı Almast olan Hatice Ermeni asıllıdır. Ailesi yakınları ve tüm köy halkı o dönemki iç karışıklıklar esnasında çevre köyler tarafından öldürülmüş bir şekilde hayatta kalan Almast eşi Hasan'ın yardımıyla dinin adını değiştirmiş ve hayata tutunmuştur ya da tutunmak zorunda kalmıştır. Kaybettiği ailesini, yaşamını, dinini ve aşkını hiçbir zaman unutamayan Almast ömrünün son dakikalarında oğlu Mirza ve torunu Rüstem'e bir vasiyet bırakır. Bu vasiyet bir nevi öze dönüştür..
Siyasal ortamın kan gövdeyi götüren zamanlarında geçen kitap terör ve devlet arasında kalan sivillerin oradan oraya nasıl savrulduğunu, bunca kıyımın ortasında var olmaya çalışan bireylerin ne tür travmalarla yıkılıp dağıldığını, yiten hayatların, dağılan yaşamların nasıl acılarla bir ömür hatırlandığının bir örneğidir bu eser. Anadolu halklarının sıfatlara bölünüp nasıl kırdırıldığının aynı kökenden gelen karıncaların renkleri farklı denilerek nasıl dövüştürüldüğünün öyküsüdür bu kitap. Yazarın yaşadığı doğup büyüdüğü yer olması hasabiyle de bana kalırsa biyografik ögeler de taşımakta bu durum kitabı okurken derinleşen hissiyatı daha da körüklemektedir.. 
Cennetin Kayıp Toprakları 
Yavuz Ekinci
·
324 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.