Çarpık Aşk’ı genel olarak kimse beğenmiyordu ama okurların çoğu ikinci kitabın mükemmel olduğunu ve kesinlikle devam edilmesi gerektiğini söylemişleri. Ve burda da zaten birinci kitaba göre ikinci kitabın puanı baya da yüksek. Bende birinci kitabı beğendiğim için ve bu kadar övgü karşısında seriye bu kitapla devam ettim. (Bu arada seriyi okumak için illaki birinci kitabı

Çarpık Aşk’ı okumak zorunlu değil ama yazar akış ve karakterleri tanımak açısından birin kitapla başlanılmasını tavsiye ediyor.) Ve bu kitap kesinlikle çöp. Tek kelimeyle çöp. Konuda da bir şey yok, işleyişde de hiçbir şey yok. Konusu kısaca; Prenses Bridget’in koruma değiştirmesi ve bu korumaya aşık olması. Abisinin tahtan çekilmesiyle taht sırasının Bridget’a geçmesi ve Bridget’ın buna hazırlanması. Ve asil olmadığı için korumasıyla ilişki kuramaması… Böyle bi konu. Tamam hani yokluktan bu konu oluşmuş, BARİ GÜZEL İŞLENSEYDİ. İlk kitaptaki baş erkek karakterimiz olan Alex’e herkesin sövüp gelip bu kitaptaki odun, koruma parçası, prensese bağıran bir asalağı sevmesi normal mi? Bence değil. Evet Alex’te biraz kabaydı ama ilk kitabı okuyan sadece nerelerde kaba olduğunu bilir… Bazıları Alex’in o bazı dediğim yerlerde Ava’ya “Fahişe” demesine kızmışta gelip Rhys’in “Prenses” Bridget’a “Orospu” demesine mi kızmamış? Eee onu Alex’i kadar konu edip sövdüler ki haklılarda ama neden bu Rhys’a bu kadar sövmediler de övdüler?? Şaka gibi ya. Eziyet içinde okudum. Bu kitabı okumadan direkt üçüncü kitabı