Gönderi

666 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gönlü Fırtınalı Bir Delikanlı
Soylu Versilov ile Sophia adlı bir hizmetçinin gayri meşru çocuğu olan Arkadyeviç Makaroviç, anılarını anlatırken hayat yolundaki ilk, tehlikeli ve çılgın adımlarının -kendine göre- mantıklı bir incelemesini yapıyor Delikanlı‘da. Kolayca düştüğü çirkef bir hayatın ardından bambaşka bir insan olmasını sağlayan deneyimlerini, ruhunun derinliklerini de hesaba katarak büyük bir içtenlikle kâğıda döküyor. Ve sonuçta ortaya 592 sayfalık bir eser çıkıyor. Doğal olarak da okumayı düşünenlerin aklına, acaba bu emeğe değer mi, sorusu geliyor. İşte bu noktadan hareketle, eser hakkında belli bir öngörüye sahip olmanız için romanla ve romanın delikanlısıyla ilgili aldığım bir iki notu paylaşacağım sizinle. Ayrıca romanın, günümüze bakan ve bizi ilgilendiren bazı yönlerine de değineceğim. Arkadyeviç, düşünce bakımından kendisinden çok gerilerde gördüğü için yaşıtlarından ve arkadaşlarından kaçan, toplumdan uzak duran, içine kapanık bir delikanlıdır. Küçük yaşlarından beri güçlü olmanın ve yalnız kalmanın hayalini kurar. Kendisini “zavallı, saf, neyin iyi, neyin kötü olduğunu anında bilemeyen, aklını başına toplamak ve hemen doğru yola dönüş yapabilmek için yol göstericiye ihtiyaç duyan” biri olarak tanımlar. Altı yedi yaşına kadar bir köyde annesinden ve babasından ayrı yaşar. Yirmi yaşına kadar da annesini birkaç küçük görüşme dışında hiç görmez. Zaten birlikte yaşamadığı babası ise içindeki aile özlemi hiç bitmeyen bu delikanlının “yüreğinde hep ulaşılmaz yükseklerde, bulutların üzerinde”dir. Ne iyi ne de kötüdür, ne tam bir kahraman ne de tam bir alçaktır. Böylesine ikili bir karakter sergileyen babaya karşı delikanlının beslediği duygular da çelişkilidir. Onu hem sever hem de ondan nefret eder. Bazen onunla bütünleşmek bazen de ondan ayrışmak ister. Babasının onurunu korumak ve onu yüceltmek söz konusu olduğunda düelloyu bile göze alabilecek bir delikanlıdan bir süre sonra babasını aşağılayan bir evlada dönüşür. Sürekli “Ah, geçmişi değiştirmek, yaşama yeni baştan başlamak olası olsaydı!” diyen genç bir adam vardır karşımızda. Herkese küskündür ama hiç kimseden öç almak istemez. Kimseden nefret etmez, kimseye lanet okumaz. “Dünyada hiç kimseye bağımlı olmadan gerçek bir güce sahip olmak.” idealini benimser. Kendisini tamamen bu ideale adayarak ailesiyle olan bütün bağlarını koparıp atmak ister. Devrin genç nesli çoğunlukla, hazır bulduğu ideallerin peşinden koşarken o, sınırlarını kendisinin belirlediği bir ideali, hayatının gayesi yapar. Ancak edindiği deneyimler, romanın sonunda onu ve idealini bambaşka bir noktaya götürür.
Delikanlı
DelikanlıFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınevi · 20203,579 okunma
·
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.