En büyük zırvası veyahud iddiası...
Cumhuriyet idaresine rağmen Atatürk'ün bir fikrini, bir davranışı tenkit etmek çok uzun yıllar 'Atatürk düşmanlığı' olarak görüldü, gösterildi.
Ciddi ölçüler içinde bile, bir tenkit hakkını düşmanlık saymak ancak mağara devri insanlarına yakışacak bir davranıştır. İlimde, sanatta, siyasette, tenkit hürriyetini yasaklamak, suç saymak bütün güzelliklerin, doğruların, gelişmelerin önüne geçmek demektir.
Mesela devletimizin resmi görüşüyle Atatürk, şu on çerçeve içine oturtulmuştur:
"Atatürk en büyük insandır."
"Atatürk en büyük Türkt'ür."
"Atatürk en büyük kahramandır."
"Atatürk en büyük dahidir."
"Atatürk en büyük devlet adamıdır."
"Atatürk en büyük inkılapcıdır."
"Atatürk en büyük öğretmendir."
"Atatürk en büyük teşkilatçıdır."
"Atatürk en büyük, en büyük, en büyük..."
Ben bu on iddiayı, oğlumun askerlik hayatına başlarken düzenlenen yemin merasiminde dinledim. Yanımda oturan karıma dedim ki:
-Bu on iddianın onu da yanlıştır. Atatürk'ün büyük bir insan, büyük bir kahraman, büyük asker, büyük bir devlet adamı, büyük bir dahi olduğu doğru. Ama onu en büyük insan, en büyük kahraman, en büyük devlet adamı, en büyük dahi olarak göstermek anlatmak yanlıştır. Bu tespitlerdeki "en" zarfını mutlaka çıkarıp atmak lazım. Çünkü en büyük insan, en büyük Türk, en büyük kahraman, en büyük devlet adamı... şahıslara göre değişecek özelliklerdir.
Şimdi bu çocuklar, bu salonda "en büyük insan Atatürk'tür" diye bağırıyorlar. Muhtemeldir ki, onları burada dinleyen bazı anneler ve babalar içlerinden "Hayır, en büyük insan Atatürk değil, Hz.Muhammed'dir!"" diye itiraz etmektedirler. Bunun gibi, bana göre en büyük Türk Yunus Emre'dir; bir başkasına göre falandır, filandır...
Sayfa 15 - YAKIN PLANKitabı okudu
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.