Gönderi

448 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Yine Brian Freeman'ın kaleminden güzel bir romanın daha sonuna geldim. Gerçek anlamda tadı damağımda kaldı diyebilirim. Polisiye önerisi arıyorsanız çok fazla aramayın, kesinlikle doğru yazarın kapısındasınız diyebilirim. Olayları spoiler vererek anlatmayı sevdiğim için (olası spoilerlarıma bir uyarı adına) okumayı düşünen varsa incelemenin devamına göz atmamasını öneririm. Dr. Francesca Stein ya da ona taktıkları isimle Frankenstein, hipnoz ile insanların anılarını silen ve bu şekilde özellikle fobileri yok etme üzerinde çalışan bir psikiyatr. Bir gün Brynn Lansing ismindeki bir hastasının durup dururken kriz geçirip kendisini köprüden aşağı atmasıyla ilginç olaylar gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Dedektifimiz Frost Easton, bu olayı daha önce başka bir kadının da durup dururken delirmesi ve kendini öldürmesiyle bağdaştırdığında kadınların aslında Dr. Stein'ın hastası olduğunu öğreniyor. Kadın başta hasta mahremiyeti diyerek dedektife hiçbir şey anlatmaması her ne kadar beni deliye döndürmüş olsa da bütün bu olayların aslında kadınla alakası olduğunu öğreniyor. Biri, doktorun hastalarını yine doktorun yöntemiyle hipnoz ederek bir şarkı yardımıyla kadınları programlıyor ve korkunç şeyler görmelerini sağlıyor aslında. Bu biri, kendine Gece Kuşu diyen teknoloji dehası şahıs doktorun telefonlarını dinliyor, yöntemlerini ezberliyor ve kendini asla belli etmiyor. Ta ki 48. bölüme kadar falan. Merak edip açmayın, üzülürsünüz. Katilin ilk başta kitabın yarısında arkasından koşulan kişi olmadığını anlamıştım, bir yazar olarak eğer bir karakterin ardında bu kadar emin koşulurken daha kitabın bitmesine dünyalar kadar sayfa varsa katil o değildir dostlar. Ancak onun peşinden koşup dediğim gibi katilin o olmadığı anlaşıldığında da kitapta epey sayfa vardı. Kitapta en sevdiğim karakter Frost oldu. Belki kendisini somut olarak göremiyorum ancak karaktere hayran kaldım. Bu yüzden aynı serinin ikinci romanı olan "İçimizdeki Ses"i de hemen gidip aldım ve okumaya hazırım. Sevmediğim karakter ne yazık ki çok fazlaydı ancak her birinin belli özelliklerinden nefret ediyordum. Doktor hasta gizliliği diye diye kitabı iki kat uzatan Dr Stein'ın bencilliği ki bence bu mahremiyet korumaktan ziyade kendi itibarını korumaktı. Ben psikiyatr olmayabilirim ancak psikoloji alanında çalışan biriyim ve sizleri de yanlış yönlendirmemek adına hasta gizliliğinin bir katili bulmak ve engellemek adına çok mühim durumlarda bozulabileceğini belirtmek istiyorum. Yani biri gelip de bana cinayet işlediğini ihbar etse hastayı kesinlikle ihbar etmek zorundayımdır. Dr. Stein'ın silik karakterli kocası Jason'ı, berbat bir kişiliği olan ve bundan neredeyse gurur duyan kız kardeşini ve sonundaki kişisel itiraflarını da bekliyordum, yine haklı çıktığıma çok sevindim ancak Dr. Stein için üzüldüm. Bu kitap da yine bir intikam hikayesi üzerine kurulmuştu. Okuması zevkliydi ve sabah güneşi kendini gösterene kadar okuduğum şu birkaç gün çok keyif aldım. Sanırım Türkçeye kazandırılan ne kadar kitabı varsa alacağım.
Psikoterapist
PsikoterapistBrian Freeman · Panama Yayıncılık · 2018441 okunma
·
177 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.