Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

620 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Fools Die! Merhaba arkadaşlar. Tam 6 ay evvel bugün Bostancı’da oturmuştum ve hattıma yarım senelik paket yüklemiştim. Şimdiyse tam incelemeyi paylaşacağım sırada paketim bitti. Zaten neredeyse 2 aydır da arayıp soranım olmadığına göre yenilemeye de gerek yok sanırım. Neyse ki incelemeyi paylaşacak kadar paket bitse de insaflı davranan bir şebeke ağı mevcut. Kitaba geçersek, zamanında başka meselelerden dolayı gündeme gelmiş bir eser. Konu olarak da ilgi çekici olduğunu söyleyebilirim. Kumarbazların ve Sihirbazların dünyası diyebileceğimiz bu eser aynı zamanda ismiyle bile dikkat çekici. Aptallar Erken Ölür. Düşünce dünyası az gelişmişten çok gelişmişe her bir birey için mesajlar taşıyan bir cümle değil mi? John karakteriyle çıktığımız bu yolda ABD’de New York, Las Vegas ve Hollywood arasında gidip geliyoruz. Aynı zamanda her şeyin mükemmel olduğu veya gösterildiği bir dünya olmadığını, anlattığı her sahnede Puzo bizlere yaşatıyor. Sanırım bunda yıllarca çektiği çileler de etkili oldu. Sonuç olarak para kazanması gerekiyordu, hayatına hâkim değiliz ve para kazanmak için neler yaptığını bilemiyoruz ama sokakların kirini ve pisini bu kadar iyi anlatmasını yalnızca hayal gücüyle açıklayamayız. Aynı zamanda günümüzde sosyal medyada dalga geçilen bir konu oldu. Özellikle kadınlar ve onların erkekleri korkutarak veya basit göstererek çektikleri kısa videolar malumdur ki viral oldu. Aynısını erkekler yapsa binlerce eleştiri alırken kadınlar yapınca epey bir beğeni toplandığını da unutmayalım. Yine de belirtelim, biz erkeklerin basit dünyasını merak eden kadınların bazı şeyleri anlaması açısından bu romanı tavsiye etmemde de herhangi bir engel yok. Tamam kardeşim, belki sizler kadar detaylı düşünemiyoruz ama yaptığımız pek çok hareketin, basit gözüken pek çok durumun arkasında anlatamadığımız o kadar anlam var ki. Hani biraz da edebiyat katalım işin içine, konuştuklarımızı zaten herkes duyuyor, konuşamadıklarımızı duyanlar da hayatımıza yoldaş oluyor işte bu kadar basit aslında. Ben duymak için sadece kulağın yeterli olduğunu kabul etmeyen gruptanım. Basit bir soru sorup ardından devam edelim. Hepimiz sonuçta isteklerimiz için yaşıyoruz. Kimi için bu çok fazla para, kimi için çok fazla güç ve kimileri için de çok fazla saygınlık. Peki bunun için ne yapıyoruz, nasıl yapıyoruz? İşte sorulması gereken sorulardan birisi budur. Bizim için gerçekten önemli olan nedir? Yaşamak için mücadele edip belirli bir seviyeye mi gelmek daha zordur yoksa ulaşılan seviyeyi korumak mı zordur? Asıl soru bu işte. Daha iddialı bir konuşma yapmak gerekirse, Puzo’nun bu romanı okuyup beğenir ve diğer romanlarına şans vermeyi düşünürseniz bu, aynı zamanda onun romanlarının ne kadar kaliteli olduğunun bir kanıtı da olacaktır. Anlattığı konular ve anlatım şekli, yani etkili bir kitap yazmasının yanında okuyucuyu da etkileyebilmesi çok önemlidir. Tabi bizim gibi düşünenler için Baba kitabının etkisini yapmasını bekleyemeyiz ama bu etkileyici bir eser olmadığı anlamına gelmiyor. Bir sanatçının iyi şarkıları olduğu gibi mutlaka en iyi şarkısı da vardır. Bu, diğerlerinin kötü olduğunu göstermez bence. Bunların yanında bir de hayli beni şaşırtan bir şey oldu. Romanda tam anlamıyla bir bütünlük sıkıntısı baş gösteriyor. Nasıl oluyor? Birbiriyle yakın ama samimi olmayan arkadaşların hayatı bir kumar masasında açılıyor. Bir diğer arkadaşları çok para kazandığı gece kendini öldürüyor. Kitabın adının anlamı buradan başlıyor aslında anlaşılmaya ama sonra bir diğeri ailesinin yanına dönerken diğeri çok iyi bir kumarbaz olup hayatına devam ediyor. Diğeri ailesinin yanında bir de ordudan iş buluyor ve rüşvet yiyor. Biraz karışık anlattım gibi ama olaylar tam olarak böyle ilerliyor zaten ve aslında toplumun yapısını, para hırsı ve tamahkarlığı anlatıyor roman. Anlatımda sorun yok her bölüm bir sonrakini merak ederek ilerlemede sıkıntı yok ama bazı filmlerde vardır ya baktılar sahne uzun geliyor ya da birleştirmekte zorlanıyorlar, hemen 10 yıl sonra diye bir yazı geliyor ya ekrana, ona benzer durumlarla sık karşılaşıyoruz. Bunu da eklemek istedim. Bu tarz geçişli romanlarda zaman kavramını kaybetme endişesi taşıyanlar varsa onlara önermemekteyiz çünkü. Hadi bir de baştaki girişin ardından ufak bir sır verelim. Bu kitap biraz da otobiyografi olarak sayılabilir. Daha ne bekliyoruz? Hepimize iyi okumalar, mutlu bir haftasonu dilerim..
Aptallar Erken Ölür
Aptallar Erken ÖlürMario Puzo · E Yayınları · 2017274 okunma
·
147 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.