Göle düşen bir damlayı düşünün. Durgun bir suyun üzerine düşen bir damla. Nasıl da halkalar büyüyerek gider. Her halka başka birinin sebebi olarak ilerler, büyür büyür ve bazen kıyıya büyük bir dalga şeklinde ulaşır. Eli ve August’un da hayatındaki her dalgayı başlatan bir damla vardı. O tek bir damla, annelerinin babasının, annelerini çocukken terk etmesiydi. Fakir bir ailede altı çocuğa birden bakmak ağır gelince her şey bırakıp kaçıyor büyükbaba. Anne Frances ailenin en büyük çocuğu olduğu için okulu bırakıp on dört yaşında çalışmaya başlamak zorunda kalıyor. Ancak ona dayatılan bu hayata kızmaya başlıyor bir süre sonra çünkü hayalleri var. Avukat olmak istiyor. O da evden kaçıp otostop çekerek hayallerin peşine düşüyor ancak bir gece kendisine bıçak zoruyla kaçıran bir adamın arabasına atlayıp kırık bir kol ve yaralı bacaklarla yardım ararken yol yapım işçilerine ulaştığında bir adam ona sarılıp güvendesin artık güvendesin diye teselli ediyor. İşte o adam göle düşen yeni bir damla. El ve August’un babası Robert Bell. Eli ; evreni yutan çocuk, bir şeyler yazan çocuk, pes etmeyen çocuk, zamana hakim olan çocuk, dengesini kaybeden çocuk, yardım arayan çocuk… Daha pek çok sıfatı var Eli’nin bu kitaptaki her bölüm başında ancak neticede Eli bir çocuk. Her şeyi bize anlatan, anlattıkları ile aklımız allak bullak eden o çocuk. Altı yaşından beri konuşamayan kardeşi August ile birlikte göle düşen damlaların oluşturduğu dalgaların arasında sürdürmeye çalışıyor yaşantısını. Uyuşturucu satıcısı bir üvey baba, uyuşturucu bağımlısı bir anne, August ile Eli’ye bakan adı çıkmış hayatı hapiste geçmiş eski bir suçlu eşlik ediyorlar bu iki kardeşe. Bunları size söyleyeyim de ortamın muazzamlığını daha iyi anlayın. Anlattıklarım kulağa çok korkunç gelmiş olabilir ama asıl mevzu uyuşturucu çetesini çökertmeye çalışan üvey baba ve işbirlikçisi Eli’nin planlarının çete lideri tarafından anlaşılması ile başlıyor. Sonrasında kaçırılan bir anne ve tek ümitleri bir televizyon yapımcısı olan kadın. Peki neler olacak? Eli bunca dalganın içinde bir de üstüne aşık olunca bu dalgalardan sağ salim çıkabilecek mi? Eli, plansız, vazgeçmiş, gönülsüz, geri kalmış, iyi beslenmemiş, tamamlanmamış, istenmemiş, sevilmemiş, ölmemiş bir çocuk. Daha en başta annesi pislik bir adam tarafından kaçırılmamış olsaydı, eğer annesi evden kaçmamış olsaydı, eğer büyük babası annesini terk etmemiş olsaydı eğer….. Acaba her şey nasıl olurdu? Salon Yayınları’nın bizlerle buluşturduğu Evreni Yutan Çocuk sizi derinden etkileyecek beyaz perdede izlemek isteyeceğiniz, film tadında kurgusuyla sizleri bekliyor. Mutlaka okuyun. Sağlıkla ve kitapla kalın.

Evreni Yutan ÇocukTrent Dalton · Salon Yayınları · 201990 okunma

·

67 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem