İrade - İnsanoğlu - AşkBilmiyorum bu eşsiz öyküyü nasıl betimlerim, duygularımı bana hissettirdiklerini ne denli yazıya dökerim ?.. Ahmet Ümit o kadar güzel detaylara değinmiş ki. İnsanoğlunun noksanlıklarına, en hassas noktalarına, iradesine değinmiş. Masalsı, mit unsurların bulunduğu, doğaüstü olayların yaşandığı bir eser. Anlatmak istediğini, olması gerekeni de en sona saklamış; Kadının isteğine. Evet efsaneyi kadınla tamamlamış. Bu detaya rastlamayalı uzun zaman olmuştu. Kadının önemine değinmiş, kadının isteğine, hayatın kadının elinden olduğuna. Hayatta ki eş seçimini kadına bırakmaya değinmiş. Bunu da efsaneleştirmiş, sanki bende bir masalın içindeyim, beş prensle, aşk tanrısıyla o kadim kentlerde onlarla beraberim gibi hissettim ve gerçekten öykü bitmesin istedim. Sonunu da böyle bu kadar anlamlı beklemiyordum aslında.. 5 kıta, 5 prens … gördükleri rüya ile hayatlarının bir anda bambaşka bir anlam kazanması.
Hayatta ki amacımı, tam olarak ne için yaşadığımı, içimi neyin huzurla dolduğunu sorguladım.. her şeyimiz yerli yerinde ama mutlu muyuz ? Yetindiğimiz şeyler bizi mutlu ediyor mu ? Tam olarak özgür bir yaşam sürdürüyor muyuz ? Aşkı yaşadık mı ? Aşk dediğimiz kavram ne ?
Ahmet Ümit bu masalda bize ; Mutluluğu, Aşkı ve Özgürlüğü bağdaştırmamızı istemiş. Bakıldığı zaman birbirini tamamlayan konular. Bunlarla sınırlı kalmayıp insanlığın olması gerektiği konuları ele almış, dürüstlük, cesaret, özgürlük, kararlı davranmak, tutkuyu hiçbir zaman yitirmemek, iyilikten ayrılmamak.. Tabii insanoğlu bunlara ne kadar ve ne derece de bağlı kalıyor orası tartışılır. Polisiye eserlerine alıştığımız Ahmet Ümit bu eseriyle de bize aşkı çok güzel ve detaylı bir şekilde anlatmış, sonuna da anlamlı bir mesaj bırakarak.
Son olarak Ahmet Ümit’in dediği gibi “ Yolculukların en çilelisi aşk için yapılandır. “
