Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
·
Puan vermedi
Belirsizliğin Çekiciliği
Belirsizliğin Çekiciliği
Kitaplıkta uzun süredir duruyordu, konusu ve ne anlattığı hakkında hiçbir fikrim yoktu, psikolojik gerilim kitabı olduğunu biliyordum. Kitaba bir beklentiyle başladım bunun sebebi sadece ismi ve kapağı ilgi çekici gelmişti ama maalesef beni hayal kırıklığına uğrattı. Hayır, kesinlikle bir gerilim kitabı değil. Aşk romanı desek bile olur ama gerilim değildi. Yazar başta biraz gizem katmaya çalışmış ama sadece çalışmış çünkü bu gizemiyle gerilimi yaşatmaya çalışan (bana kalırsa başarısız) sıradan bir aşk hikayesi. Aşk teması kitabın bütününü kapsıyor. Yazım dili bana çok amatör geldi çünkü karakterin içindeki karmaşa iyi yansıtılmıyordu ve bu okurken bir süre sonra çok sıkıyordu. Okurken sürekli "bitsin artık" moduna giriyordum. Çok daha iyi yazılabilirdi. Ayrıca bazı yerler çok oldu bittiye getirilmiş. Sanki yazar kitabın sonuna gelene kadar hızlı hızlı olay örgüsünü oldu bittiye getirmiş ve kitaptaki koca bir süreci es geçip sona odaklanmış ama onda da başarısız çünkü olayları iyice netliğe kavuşturmak yerine sonda yazacağı 5 sayfalık kişisel gelişim kitabını andıran nasihatlere odaklanmış. Sonda karakterler ve kurgu unutulmuş gibiydi ve bu insana kitap için "çok baştan savma ve vasattı " dedirtiyor. Eğer yazılan söz konusu kitap bir romansa asıl odaklanılması gereken olayları içe sinecek şekilde, oldu bittiye getirmeden netliğe kavuşturup, karakterlerin iç dünyasını yansıtarak ve onları benimseterek yazmaktır. Aşk, psikoloji, gerilim vs hiç farketmez. Kitabı okumanızı tavsiye etmem. Çok daha güzel kitaplar var ve zamandan tasarruf etmiş olursunuz. (Bundan sonra kitap yarım bırakmama prensibimi terk ediyorum. Bu sondu.) #Buradan sonrası kitabın içeriği ve konusu üzerine, okumak isteyen okuyabilir. Spoi barındırıyor# Konusu şöyle: Kitap, ana karakter Zeynep ve oğlu Umut'la arasındaki toksik ilişki ile başlıyor. Zeynep bir gün uyandığında bir yatağa bağlanmış ve kaçırılmış. İşte tam burda düşüncelerinde onun yıllar önce geçtiği yolları okuyoruz. Zeynep 17 yaşında gayet refah içinde sevdikleriyle beraber yaşayan kitaptaki esas kız. Lakin bir gün annesi trafik kazası geçiriyor ve aslında orada hayatının döngüsü değişiyor. Annesinin kaybıyla babasıyla arasında başlayan soğuk ve toksik ilişki onu boşluğa düşürüyor. Fazlasıyla mutsuz, içsel bunalım ve depresyonda. Bu boşluk onu hatalara sürüklüyor. Yanlış insanlar ve yanlış seçimler. Velhasıl bu kız ayrı eve çıkıyor bir mağazada kasiyer olarak çalışıyor. (Takıldığım kısım şu ki, kasiyer bir insanın kendine özel şoförü, aşçısı, bahçıvanı olduğunu ben ilk kez duyuyorum.) Bu sürede Zeynep, Sarp diye biriyle(bir de tanışma serüvenleri var o kısımı geçiyorum), şoförü Ahmet aracılığıyla mektuplaşmaya başlıyor. Sarp güya Amerika'da doktor ve 5 yıl boyunca sadece mektuplaşıyorlar bir süre sonra Sarp, Zeynep'in hiçbir mektubuna cevap vermiyor. Zeynep'te bunu araştırıyor ve süprizzzzz. Aslında Sarp diye biri hiç yokmuş çünkü şoför beyciğmiz, "Annen öldüğünde boşluktaydın ben de sana iyi gelsin diye iyiliğin için hayali birini kurguladım ve seninle yazıştım. " diyor. Ama asıl insanı sinir krizine sokan Zeynep'in bu konuyu bu kadar geç fark edip anlamaması. Yani tatlım modern çağdayız ya hani biz, telefon diye bir şey var, SMS, mesaj var. Mektupalşmasan mı? Ya da adam mektuplaşmakta bu kadar ısrarcıyken, "Acaba neden illa mektup?" diye sorsan mı? Her neyse bu 5 yılda da Zeynep, Sarp'a aşık olmuş bu yüzden Ahmet abisini hayatından çıkardıktan sonra aslında hiç varolmamış bir insanın yasını tutup bir kaç yılda onunla içsel boşluğa düşüp depresyona giriyor. Ve bir zaman sonra diyor ki ben çok yalnızım bir çocuğum olsun. Ama evlatlık almak yerine anneliği merak ettiği için tüp bebekle hamile kalacak ancak bu bildiğimiz tüp bebek değil. Türkiye'de yasal değil. Bunun için Kıbrıs'a gidiyor ve doktoru ona aşık oluyor. Doktoru ona seçtiği donörün spermini değil kendi spermini (o bilmeden) yumurtasına enjekte ediyor. Zeynep Türkiye'ye dönüyor çocuğu doğuyor, bu doktorda kısaca çocuğu 19 yaşına gelince ortaya çıkıyor ve oğlunu kandırıp Zeynep'e suikast düzenliyor. (Neden 19 yaşındayken çıkıyor bilmiyorum ve aşıksa onu niye öldürmek istiyor ben de anlamadım. Çocuğu almak içindi diyeceğim ama yine de mantıksız. Çocuğun mirası için diyeceğim ama zaten Kıbrıs'ta prestijli bir doktorsun ve paraya ihtiyacın yok. Her neyse suikast girişimi başarısız.) Not: Sanırım raf halkında bu kitabı yorumlayan da, okuyan da tek benmişim. Son olması temennim. Bu yüzden destâna bağladım.
Belirsizliğin Çekiciliği
Belirsizliğin ÇekiciliğiBerrin Yıldızoğlu · Çerçeve Yayınları · 201528 okunma
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.