Bir anne, özel bir çocuk ve çocuğun uğruna adanmış bir hayat. ''Bu cümlede ne var diyeceksiniz'' biliyorum. ''Zaten anneler hayatlarını çocuklarına adamıyorlar mı ki ? ''diye de soracaksınız. Onu da biliyorum. Ama burada anlatılan tamamen farklı bir durum. Otistik bir çocuk ve bu çocuğun mümkün olduğu kadar iyi yetiştirilmesi, topluma kazandırılması ve sonuçta uluslararası da dahil konserler verecek düzeyde bir müzisyen, bir sanatçı olmasını sağlamak için fedakarca çabalayan ve bunu da başaran bir anneden bahsediyorum. Her yönüyle tamamen gerçek bir yaşam hikayesi. Yazar Filiz Serin, kitabında oğlu Caner'in otizm tanısını aldıktan sonraki yaşadıklarını anlatıyor. Çevresiyle birlikte hayatının nasıl değiştiğini, çocuğun gelişmesi için gösterdiği çabaları, tanıdığı veya tanımadığı insanların kendisine ve çocuğuna karşı olumlu ve olumsuz tutumlarını anlatıyor. Yardımcı olan insanlara teşekkürlerini, anlayışsız davranan insanlara ise sitemlerini belirtirken aynı zamanda gerek bizlere ve gerekse bu durumdaki ailelere eğitici mesajlar veriyor. Bu durumdaki bir annenin ruhsal profilini muhteşem denecek düzeyde bize sunuyor. ''Önce şok... Çok ağlanacak, kahrolunacak, dünyaya getirdiğinize pişman olunacak, dualar edilecek. Çok zor, çok sıkıntılı bir dönem. Ateş çemberi gibi. Her yanınız yanar, ya da siz öyle hissedersiniz. '' diyor yazar ilk tanının konulmasının hemen sonrasındaki ruh halini anlatırken. Ruhundaki değişikliğin ne kadar ağır olduğunu ise şu cümlelerle ifade ediyor: ''Her sabah binlerce kez evlendiğime, anne olduğuma lanet ederek yürüdüm Küçük Esat'tan Koleje. Ne giyinmenin bir anlamı vardı ne yemenin, içmenin bir tadı vardı. Yaşamak için yiyordum''. Ne kadar zor değil mi? daha hayatınızın baharındasınız ve hayatla bağınız birden kesiliyor. Arkadaşlar bu durumda olan binlerce on binlerce insan var. Hepimizin çevresinde mutlaka vardır. Acaba biz onlara hiç destek olabiliyor muyuz? Onların duygularını hissedebiliyor muyuz? Onları bu durumlarını fark ettirmeyecek şekilde aramıza alabiliyor muyuz? ve onları rencide edecek hareketlerden kaçınabiliyor muyuz? Bütün bunları kendimize sormamız gerekiyor. Düşünün onlar bu durumu istemediler hiç bir zaman. Onların başına geldi. Onların yerinde biz de olabilirdik ve aynı şeyleri biz yaşardık . Lütfen bunları düşünelim. Bu kitabı mutlaka okuyalım ve okutturalım. Çünkü bu kitap aynı zamanda bize yol gösterici bir rehberdir. O durumdaki aileleri farkında olarak veya olmayarak ne kadar da fazla rencide ettiğimizi bize gösteren bir eğitmendir. Onlara karşı nasıl davranmamızı veya nasıl davranmamamızı anlatan bir öğretmendir. Gerçek bir hayat mücadelesinin anlatımıdır. Bir annenin, sabırla, azimle, zorluklarla dolu ama evlat sevgisiyle her şeye katlanarak verdiği müthiş mücadelenin bize sunumudur. Bu durumdaki diğer annelerin ve ailelerin zorlu yaşam şartlarını ve çektikleri sıkıntıları bize gösteren bir araçtır. Kitabın herkes tarafından mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu belirtiyor ve yazımı, yazar Filiz Serin'in şu sözleri ile sona erdiriyorum : ''.., farklı, engelli çocuklar, bireyler, anneleri varsa var. Çünkü anne dünyaya getirdiği canın sorumluluğunu da en iyi bilendir''.

Seni YazdımFiliz Serin · Gece Kitaplığı · 20215 okunma

·

723 görüntüleme

Şeyma

@Dearheart ·

04 Aralık 2023 22:10

Çok önemli bir konu Mehmet Bey Sosyal hizmet stajımı yaparken bir otizmli çocuğun annesi evin dört duvarından başka gördüğüm bi şey yok deyip çok ağlamıştı. keşke hem çocuklar hem anneler için çeşitli destekleyici sosyal programlar olsa💝.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

mehmet temiz