Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
Kitap -bence- muazzamdı. Kitapla ilgili en çok aklımda kalan noktası açıklama bölümünün eserin kendisinden uzun olması. Eser asında bir çeşit kurallar dizisi sunuyor. Zaten eser de bu kurallara göre numaralanmış. Bazı kurallar tekrar tekrar anlatılıyor. Kitabı okumaya ilk başladığım zaman ilk kuralı anlamadım, orada kaldım. Tekrar tekrar okuyup yine bir şey anlamayınca kitabı bir kenara bıraktım. Daha sonra tekrar dönüp okumaya başladığımda kafamda bir şeyler şekillenmeye başladı. Eser, kimi zaman okuması güç bir eser olsa da Stoik felsefenin görüşlerini sevdiğimden; biraz da Seneca ile haşır neşir olduğumdan bir şeyler çıkarsadım. Epiktetos, Stoizm'in önemli temsilcilerinden. Onunla ilgili en çok hoşuma giden mesele daha önce köle iken özgür bir vatandaş olması, sonrasında da Stoisizm konusunda eğitim vermesi. Epiktetos'un en temel ilgi alanı özgürlük, bu da onun köle olması ile ilintili gibi geliyor. Daha önce köle hayatı süren bir kişinin mutluluk ile özgürlük kavramlarını yorumlaması ilgilendiğim bir perspektif. Epiktetos aslında bütün eserini kitabın ilk cümlesi ile özetliyor: Bazı şeyler bize bağlıdır, bazı şeyler ise bize bağlı değildir. İnsan kendisine bağlı olmayan şeylerle mücadele etmeyip onlarla uygun bir iletişim kurmanın yolunu bulmalıdır. Örneğin insanların filozoflar hakkında ne düşündüğünü biz belirlemeyiz. O hâlde felsefeyle ilgilendiğim için biri benimle alay ederse bu beni ilgilendirmez. Bu bana değil, alay edene bağlı bir durumdur. Benim burada yapabileceğim şey o kişinin alay etme sebebini incelemek ya da alay ettiği perspektifi inceleyerek kendime bakmaktır. Örneğin filozofların çok konuştuğunu söyleyen birisinin bu sözünden alınmak yerine gerçekten böyle mi olduğunu, böyleyse de bunun ahlaken uygun olup olmadığını sorgulayabilirim. Bu bana bağlıdır. Bu sayede de ben kontrolüm dışında olan şeylerle ilgilenmek yerine karşılaştığım bir durumda kendi kontrolümde olabilecek yönlerle ilgilenirim. Epiktetos ile Stoik felsefeyi birçok açıdan beğensem de özellikle eşcinselliğe bakışları ile normlara uyma fikirlerine katılmıyorum. Stoik felsefe doğaya uyma fikrini esas alır. Doğada olan neyse insan da onu yapmalıdır. Bu yüzden heteroseksüel ilişkileri uygun sayarlar, toplumsal normlarla çatışıp mücadele etmeyi -çoğunlukla- pek tasvip etmezler. Fakat buradaki en temel mesele doğanın tektipli olmamasıdır. Doğa kendi içinde belli kalıplara sığmaz, çok çeşitlidir. Cinsiyet değiştiren, çiftcinsiyetli, farklı cinsel yönelimler sergileyen örnekleri barındırdığı söylenir. Hâl böyle olunca doğaya uymak tektip bir kalıba değil, çeşitliliği kucaklayan; çeşitlilikle yaşayan bir varlığa ulaşmak demek bana göre. Bir de doğa ile toplum mükemmel değil. Epiktetos geçmişte köle yaşamı sürmüş bir filozof, bugün insanların köle olmasını yasaklayan toplumsal yapılar da mevcut, İsviçre gibi ülkelerde de gayet başarılı işlediği savunuluyor. Bu sistemler de saf bir tamahkârlık ile değil devrimle kurulmuş. Yine bununla birlikte Stoik felsefe bireysel yaşamı mutlu kılmaya odaklandığından, devrimler ile savaşların da bu yönde pek de destekleyici olmamasından ötürü toplumsal normlarla mücadele etmemesi doğaldır. Devrim ile değişim iyi olabilir ama mutlu etmediği aşikâr. Kısacası eser mutlu bir yaşam sürmek için bir yol sunuyor. Her açıdan katılmasam da öğreti, özellikle bireyin kendisi ile ilgilenmesini, her konuda bireyin sorumluluğuna odaklanmasını önerdiğinden beğendiğim bir öğreti. Ek olarak, ben esere tekrar başlamadan önce Destek Yayınları'nın 'Felsefe Dizisi'nden Epiktetos ile ilgili olanı da okumuştum. Ara verdikten sonra esere bu okumadan sonra tekrar başlamak daha verimli olmuş olabilir.
Enkheiridion
EnkheiridionEpiktetos · İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,035 okunma
·
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.