Gönderi

224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitapta Arnold Tonybee'nin on üç makalesine yer veriliyor. Bir tarihçi olarak çok farklı konulardaki görüşlerini objektif bir şekilde yansıtmaya çalışmış; lakin Türkiye Cumhuriyeti hakkında yazdıklarını okuyanların çoğu yanlı bir tutum olduğunu düşünebilir. Açıkçası ben Tonybee'nin görüşlerinin büyük bir çoğunluğuna katılıyorum. Kurtuluş Savaşı esnasında Yunanlıların Ege'de yaptığı mezalimleri yazmış bir gazetecidir aynı zamanda. Kitapta ilgimi çeken hususlar ise şunlar oldu: 1. İngiliz İmparatorluğu'nun Hindistan ve Çin üzerinde kurduğu hakimiyet. Batı'nın özellikle 18. yüzyılda yapmış olduğu bilimsel atılımı İngilizler 16. yüzyılın sonlarında Kraliyet Bilim Akademesi'ni kurarak başlatmıştı zaten. Katolik Kilise'den ayrılmaları ve Protestanlığa geçmeleri de bunu kolaylaştırdı. İspanyollar ve Portekizlerden okyanusların hakimiyetini alarak tartışmasız en güçlü donanmaya sahip oldular. Tek rakipleri belki de kısa bir süreliğine Hollandalılar olmıuştur. Batı böylesine hızlı bir şekilde gelişip, büyürken Hindistan, Çin ve Japonya'nın kendi içine kapanıp dünyanın kendi etraflarında döndüğünü sanmaları da ne kadar ilginçtir. 2. Son 500 yıla baktığımızda Rönesans, Coğrafi Keşifler, Reform Hareketleri, Aydınlanma düşüncesi ve Bilimsel devrimlerle Batı Uygarlığı tüm diğer uygarlıklar üzerinde tartışmasız bir hegemonya kurdu. Tarih yazımı Batı merkezli yazılmaya başlandı. Medeniyet, inanç ve teknik götürme adı altında Batılılar yüzlerce yıl boyunca Afrika'yı, Amerika'yı, Hindistan'ı, Çin'i ve Güneydoğu Asya'nın hem beşeri hem de coğrafi kaynaklarını sömürerek zenginliğine zenginlik kattı. Bugün o çok övündüğü demokrasiyi, refah devletini, insan haklarını aslında geçmişteki günahlarına borçlular. Arnold Tonybee yeri geldiğinde özellikle İngilizlerin yaptıklarını eleştiriyor. 3. Ruslar'ın Ortodoks Hristiyanlığı benimseme sürecini ve Bizans'ın nerede yanlış yaptığını anlatıyor bir makalesinde. İlginç olan bir şey var. Roma İmparatorluğu kültürel mirasını Yunanlılar'dan alıyor. Kendi askeri ve hukuki dehasını ekleyerek büyük bir imparatorluk kuruyor ve Pax Romana'yı sağlayarak Batı Avrupa'da 300 yıl boyunca huzuru sağlıyor. Sonrasında 5. yüzyılın sonlarında Batı Roma dağıldıktan sonra onun mirasına Almanlar sahip çıkmaya çalışıyor. İtalya, Almanya ve Fransa arasında din savaşları yaşanıyor. Bir de İstanbul'daki Doğu Roma İmparatorluğu var. Onlar ise Katolik kiliseden ayrı olarak Ortodoks kiliseyi kuruyor. Ve Ruslar'da Doğu Roma'nın yıkılmasından sonra onların mirasına sahip çıkıyor. Yani kısacası Katolik ve Ortodoks kiliselerinin ve onların hamilerinin bir önemli ortak noktası var; o da Yunan kültürüne kısmen sahip çıkmaları... 4. Son olarak Türkiye Cumhuriyet'i hakkında görüşlerine değinmek istiyorum. Dışarıdan bir gözlemci olarak bakmakla, bu coğrafyada yaşayanların deneyimleriyle olaya bakmak arasında büyük bir fark var. O yüzden Tonybee Hilafet'in kaldırılmasını, alfabenin değişmesini, zorla Batılılaşma sürecine gidilmesini eleştiriyor. Bunun üzerine uzun uzun tartışılabilir. Ama eleştirmesine rağmen devrimcilerin hakkını da veriyor. Normalde Cumhuriyet devrimini yapanları Jakobenlerle özdeşleştirirler. Fakat Tonybee Atatürk'ü çok ilginç birine benzetiyor. M.Ö Yahudiye eyaletine atanan Yahudi Kralı Hirodes'e benzetiyor. Hirodesçi tezin iki tane zaafından bahsediyor. Birincisi taklitçi ve yaratıcı olmaması. Devrim başarılı olsa bile , insanların ruhlarında yaratıcı enerjiler ortaya çıkarmak yerine, taklit edilen toplumun makine yapımı ürünlerinin miktarını arttırmaya meyillidir. İkinci zayıflık ise, Hirodes yanlısı devrimin sadece küçük bir azınlığa kurtuluş getirmesidir.
Uygarlık Yargılanıyor
Uygarlık YargılanıyorArnold J. Toynbee · Kronik Yayınevi · 202365 okunma
·
1 artı 1'leme
·
116 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.