Herkese selamlar
Bugün size kalemi ile ilk defa tanıştığım Cihan Çetinkaya'nın kaleminden; el- Kadim kitabı ile geldim .
Kitabı tavsiye üzerine okudum, iyikide okumuşum dedim.
İlk etapta kitabın ismi çok dikkatimi çekti, dedim ne demek acaba el- Kadim?
Kadim, başlangıcı geçmişin derinliklerinde bulunan ve çok eskilere uzanan; "öncesiz" anlamlarında kullanılan bir sıfattır.
Kadim kelimesinin eş anlamlısı, "sürekli" ve "ezeli" demekmiş.
Kitaba gelecek olursak;
İstanbul Cerrahpaşada bulunun Rikkat kahvehanesinde çayı ve sohbeti ile kalpleri ısıtan çaycı Ömer abi, Mehmet ve 3 arkadaşına hayır diyemeyecekleri bir teklif ile geliyor. Ve yolculuk böyle başlıyor.
Düne kadar Cerrahpaşada yaşayan basit, alelade, sıradan bir hayatları olan 4 arkadaş ne olmuştu onlara, böylesine büyük gizemin içinde buluvermişler di kendilerini.
Kitapta aynı dönemde geçen farklı farklı olayları okuyorsunuz. Bu olaylar, kişiler ne alaka diyorsunuz. Ama yazar kitapta yazılan her bir karakterin bağlantısını öyle güzel dile getirmiş, hikayeleri örümcek ağı gibi birbirine bağlamış ki, şaşkınlıkla ağzınız açık okurken buluyorsunuz kendinizi.
İlk defa spoiler verme korkusu ile kitabı anlatamıyorum, karakterlerden bahsedemiyorum
Şöyle düşünün mucizevi bir gemi ve gemi kadar etkileyici hikayeleri olan isimler ve onların ortak amaçları ve Mitolojideki Pan ve ona hizmet eden şeytanı güçlerin vahşi ayinleri, organik canlı bir gemi, dünyanın derinliklerinde saklı bir devlet, esrarlı haritalar ve daha niceleri öyle güzel fantastik bir dille aktarılıyor ki, bir ara acaba gerçekten böyle biri, böyle bir yer var mı diye Google da aramadım desem yalan olur
Baştada belirttiğim gibi kitabı çok sevdim umarım kitabın devamı olur. Bence Kitapta yarım kalan hikayeler var.
Şunu demeden geçmek istemiyorum yazarın hayal gücüne, hikayeleri birleştirme şeklini ayakta alkışlıyorum