Güney Koreli yazar ve aynı zamanda kültür kuramcısı olarak da kabul edilen Byung Chul Han'ın okuduğum üçüncü eseri idi. Diğer eserlerinde olduğu gibi, Byung Chul Han, kendisine has düşünme pratiği ile bize günümüzün sorunlarına farklı bir gözle bakmamızı ve 'Öteki' kavramı üzerinden düşünmemizi sağlıyor. Günümüzde "aynının cehenneminde" olduğumuzu vurguluyor. Yazar, kitabın ilk sayfasında çarpıcı bir tespittte bulunuyor: "Bünyeyi hasta eden şey, mahruumiyet ve yasaklama değil, aşırı iletişim ve aşırı tüketim; bastırma ve olumsuzlama değil, her şeye izin verme ve her şeyi olumlamadır." Bu satırları okuduktan sonra derin düşüncelere dalmaktan kurtulamıyor, insan. Eserde ağırlıklı olarak neoliberal politikaların eleştirisi yapılmaktadır: "Neoliberalizm, küresel ölçekte büyük bir adaletsizlik yaratır. Sömürü ve dışlama neoliberalizm için kurucudur.'' Aynı zamanda Freud'un 'Libido Teorisi' üzerinden deprosyon ve narsistlik konularına değinir. Eserde alıntısı sıkça yapılan bir diğer isim ise, Martin Heidegger'dir. Bugün bir sese bir bakışa ve bir dokunuşa ihtiyacımız olduğunu söylüyor bize, yazar. Dijital iletişim çağında mesafeler ortadan kalkıyor. Diğital iletişimin bakış ve ses açısından fakir olduğunu söylüyor. (s.67) Ve artık birbirimizi dinlemediğimizi, ne hazindir ki gelecekte artık dinleyici olarak bir mesleğin olacağını, insanların belli bir ücret karşılığında ötekine kulak vereceğini öngörüyor. (s.81) Neredeyse her sayfasında altını çizdiğim bölümleri bulunan, okurken beni sürekli düşündüren bir Byung - Chul Han klasiği ile karşı karşıya geldiğimi ifade edebilirim. Felsefi metin okumanın zorlu yönlerinin olduğu muhakkak. Bir de tercümeden kaynaklanan zorluklar da artık sıradan bir durum haline geldi. Aslında bu kadar kısa bir yazı ile bu kitabı anlatmak mümkün değil. Ne demek istediğimi kitabı okuyunca anlayacağınızı düşünüyorum.

Ötekini KovmakByung-Chul Han · Ketebe Yayınevi · 2023211 okunma

·

76 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sabit BAYAR