Halk Adamı İncelemesi
• İyice dallanıp budaklanan yolsuzluk düzeni
• Liyakatsizliğin yüceltilmesi
• Satın alınan medya mensupları
• Seçimi kazanmak için her yolu mübah gören iktidar
• Gitgide milisleşen iktidar yanlısı seçmen
• Kendi yönettiği bakanlığa türlü yollarla fatura kesen bakanlar
İçinizi ferah tutun Nijerya’dan bahsediyorum. 1960’ların Nijerya’sından. 
Chinua Achebe ’den okuduğum ikinci kitap ve kesinlikle ilkinin çok üstüne koyan bir yazım.
Kitabın merkezinde iki kişi var: Nanga ve Odili. Nanga nam-ı diğer Halk Adamı, Nijerya’nın Kültür Bakanı, Orili ise onun eski bir öğrencisi, parlak ve azimli bir delikanlı. Yolları bir gün tekrar çakışır ve Nanga, Origi’yi başkente kendisine misafir olması için davet der. Orili bu daveti kabul edince bambaşka bir dünyanın içine girer. İlk başlarda halinden memnundur Orili. Lüks bir ev, davetler, ziyafetler deyim yerindeyse çarpmıştır Orili’yi. Kirli düzeni fark etse de sesini çıkarmaz. Ta ki Nanga’nın Orili’nin kız arkadaşı ile ilişkiye girmesine kadar. Orili’nin gözü kararır ve ne pahasına olursa olsun Nanga’ya bunu ödetmeye yemin eder. Bütün pislikleri ortaya dökmeye kararlıdır. Bu sebeple yeni kurulun idealist partiye üye olur. Amacı Nanga’nın rakibi olarak seçimlere girmektir. Ancak bu göründüğü kadar kolay değildir. Karşısında çok organize bir kötülük vardır.
Kitaptan kendime birçok not çıkardım. Ve maalesef birçoğu bizim aşina olduğumuz şeyler. Kısaca değineyim:
• Yolsuzluk yapanları haklı görme
Bu adamın görevini kullanarak kendisini zengin ettiğini söyleyecek olsanız, tıpkı babam gibi onlar da size aklı başında bir adam talihin ağzına koyduğu lezzetli lokmayı hiç tükürür mü, diye sorarlardı. S/10
• Liyakatsizlik
…maliye bakanı olmak için ekonomist olmak veya sağlık bakanı olmak için doktor olmak gerekmediğini yazdılar. Asıl önemli olan partiye sadık kalmaktı. S/13
• Torpil / Tanıdık ya da Nepotizm
Bağımsızlığın ilanından sonra ülkede yaygın görüş şuydu: ne bildiğin değil, kimi tanıdığın önemliydi. S/27
• Politika sayesinde zenginliğe ulaşanlar
…önemsiz ve yoksul bir hayattan birdenbire zenginliğe terfi eden Nanga gibi bir adamın herşeyi bırakıp eski haline dönmeye razı edilmesinin kolay olduğunu söylersek insanın doğasını göz ardı etmiş oluruz. S/49
• Satılık Medya
[Nanga’nın gazeteciye verdiği rüşvetten sonra] Ona bir şey vermezsem yarın gidip hakkımda ipe sapa gelmez şeyler yazar. Buna basın özgürlüğü diyorlar. S/80
• Toplumun Yozlaşmayı Kabullenmesi
Gazetelerde her gün ifşa edilen skandallar ülkede depresyona yol açmak şöyle dursun, festivali andıran bir coşku yaratıyordu. S/117
Beş yıl önce leş ağızlı fakir olan bazı liderlerin göz göre göre nasıl milyoner olduklarını anlatırken dinleyicilerin çoğu güldü. Ama bu, talihsizliğe boyun eğen bir gülüştü. İçlerinden hiçbiri intikam yemini etmedi, hiçbiri öfkeden titremedi ya da kavgaya hazır olduğunu gösterecek bir harekette bulunmadı. Söylenenleri anlamışlardı, kendi gözleriyle görmüşlerdi. Ama onlardan ne yapmaları bekleniyordu? S/142
• İktidar – Muhalefet Paslaşması
“Bir köpeğin diğerine ne dediğini hepimiz biliyoruz” dedi. Demiş ki: “bu defa ben sana, gelecek sefer sen bana kanarsan, bilirim ki bu bir oyundur, kavga değil” S/143
Bunun gibi daha birçok nokta var. Ama ne kendi ne de sizin canınızı sıkmamak için daha fazla detaya girmiyorum. Kitabın tercümesi güzel ancak yazardan mı yoksa çeviriden mi olduğunu anlamadığım bir takım hatalar mevcut. Misal aşağıya bıraktığım iki cümleyi defalarca okusam da anlamadım. Siz anladıysanız lütfen bana açıklayın.
Halkının bütün tanrıları çağırarak güçsüz bir insanın yapageldiği gibi evinde otururken işkencecisinin ne kadar güçlü bir adam olduğunu göstermek için kapısına getirdiği kavgaya şahit olmalarını istedi. S/120
Şef Nanga’nın evinin bolluğundan artık keyif almadığımda hatırladığımı düşünmesini de istemiyordum. S/ 89
Son olarak siyasi romanlardan hoşlanıyorsanız bu kitap sizi kesinlikle pişman etmez. Bir de özellikle 
Zübük kitabından keyif aldıysanız muhtemelen 
Halk Adamı ’nı da zevkle okuyacaksınız.
·
2 artı 1'leme
·912 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.