Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Son zamanlarda almış olduğum en iyi karar, rafımdaki Stephen Hawking kitaplarını yeni baştan okumak oldu. Bu sayede hem modern fizikle ilgili tozlanmış bilgilerimi güncelledim, hem de uzun bir süredir başlamaya çekindiğim kuantum evrenine adım atma cesareti gösterdim. Hawking kitaplarını bitirdikten sonra, D&R rafları arasında kuantumla ilgili en az göz korkutan bu kitabı buldum ve bu kitap sayesinde heyecanlı ve sıradışı kuantum dünyasına sağlam bir adım attığımı düşünüyorum. Hiç kuşkusuz uzun zaman sonra okuduğum en eğlenceli ve okurken zihnimi en çok meşgul eden kitaptır. Bu kitap sayesinde içinde bulunduğum evrenin ne denli büyüleyici olduğunu bir kez daha anladım. Yazar, kitabı iki kısıma ayırmış: ilk kısımda kuantum fiziğini, ikinci kısımda ise genel görelilik, özel görelilik, tekillik, karadelikler gibi konuları ele almış. İkinci kısma bir yere kadar aşinaydım, ama ilk kısım beni fazlasıyla şaşırttı ve heyecanlandırdı. Çünkü mikro evrendeki yasalar, içinde bulunduğumuz makro evrendeki yasalardan çok, çok farklı! Örneğin, kuantum dünyasında bir atom aynı anda birçok farklı yerde bulunabilir (süperpozisyon), bir fincan sıcak kahvenin ağırlığı, soğuk halinden daha fazladır, yukarı doğru akabilecek sıvı türü vardır (süperakışkanlar), kütleçekim kuvveti diye bir şey yoktur! Tamam, evet, son söylediğim genel göreliliğe giriyor, ama yine de rastgele seçtiğim bu bilgiler de kuantumun ne denli büyüleyici olduğunu gösteriyor bence. Kitapta tabii ki çok daha fazlası var. Ne kadar derine inersek, alışılmadık durumlar o derece artıyor. Kitabı okurken yanınıza kalem bulundurmakta fayda var. İlk kısmı bayağı bir sevdim, bir müddet kuantum dolaylarında dolanacağım gibi görünüyor. İkinci kısım zaten bilim kitaplarında, dergilerinde ve belgesellerinde sık sık karşıma çıktığı için çok yabancısı sayılmam, ama yine de her karşılaştığımda 'vay be!' tepkisini vermekten kendimi alamıyorum. “Zamanın Kısa Tarihi” ve “İlk Üç Dakika” kitaplarında anlatılan kuantumla genel göreliliği birleştiren, kuantumun kütleçekim teorisini (süpersicim teorisi) anlamamıştım. Hali hazırda ard arda parçacık-karşı parçacık dedikleri için kafam zaten bir hayli karışıyordu, bir de araya sanal sayılar-gerçel sayılar eklenince ipin ucu kaçıyordu. Ama bu kitapta daha basit bir şekilde anlatılmış, emin olmamakla birlikte eskisinden daha iyi anladığımı düşünüyorum ama yine de doğruluğunu tasdiklemek için “İlk Üç Dakika”kitabını ilerleyen zamanlarda tekrardan okumayı planlıyorum. (Ek tavsiye: Kuantum evreninin zorluklarını düşünmek üzere yazılmış “Düzdünya: Farklı Boyutların Romantizmi” kitabına da göz atabilirsiniz. Üç Cosmos dizisi de kitaptan bahsediyor, ayrıca Carl Sagan da orijinal Kozmos kitabında, evrenin geniş ölçekli yapısını ve uzay-zaman bükülmesini anlatabilmek için bu kitaptan faydalanmıştı. Okunması keyifli, kuantuma giriş için de oldukça faydalı bir kitap.) Biraz da yazarın üslubuna değinip, gönderiyi noktalayacağım. İncelemelerimi okuyanlar, bilim kitaplarında mizahi bir dil kullanılmasını ne kadar beğendiğimi bilirler. Bu kitapta da bolca mizah var. Hem kuantumun insanı çileden çıkartan kısımlarında bilim insanlarının olaya verdikleri komik tepkilerle hem de yazarın Star Trek göndermeleriyle çok eğlenceli bir kitap olmuş. Her konuyu alt başlıklara ayırıp anlatması, konuyu daha iyi anlamanızı sağlıyor. Bölümlerin başlangıcında kuantum dünyasında yaşıyormuşuz gibi kısa hikayeler anlatması kitaba çok farklı bir hava katmış. Ben hikayeleri okuyunca böyle bir şey nasıl mümkün olur diye meraklanıp hemen bölüme geçiyordum böylelikle de kitap çabucak bitti. Tek olumsuz diyebileceğim nokta; kuantumu, genel/özel göreliliği ve beraberinde getirdiği diğer fizik kurallarını bilen insanlar, kitabı basit bulabilirler. Çünkü kitap kuantumdan gözü korkanlar için yazılmış, M-kuramı ya da görelilik sapması gibi daha 'baba' konulara girmemiş. Yine de okurken eğleneceğinizden şüphem yok. Sonuç olarak; ister bir bilim meraklısı, ister bilimsel olguların ardındaki gizemi çözmek isteyen biri olun, bu kitap tam size göre. Kitapla birlikte kuantum dünyasının kapılarını aralayarak bu sıradışı yolculuğa adım atabilirsiniz. Kapanışı, kuantum fikrine bozulan Einstein'ın ünlü “Tanrı evrenle zar atmaz!” sözlerine alaycı bir dille karşılık veren Hawking'in sözleriyle yapmak istiyorum: “Tanrı evrenle zar atmakla kalmaz, bazen zarları bizim göremeyeceğimiz yerlere de atar!”* ——— *Bu kısımda bir Hawkstein fangirl çığlığı mevcut
Biraz Kuantumdan Zarar Gelmez
Biraz Kuantumdan Zarar GelmezMarcus Chown · Alfa · 2020270 okunma
·
89 görüntüleme
Karvin okurunun profil resmi
“Hâlâ bir fotonun nasıl aynı anda hem parçacık hem de bir dalga olabileceğini bilemiyoruz. Bilimi sevmemin sebebi, bizden belirsizliğe karşı bir tahammül duymamızı beklemesidir. Delil ortaya çıkmadan bir yargıda bulunmamayı ve hayatlarımızı bilgisizliğimize karşı alçak gönüllülük duyarak geçirmemizi söyler. Ancak bu, sahip olduğumuz azıcık bilgiyi kullanarak gerçeğin yeni dillerini arayıp şifrelerini kırmamıza engel olmamalıdır. Bu devasa kozmosta hepimiz bir Düzdünyalıyız. Bilim de “yukarı”yı hayal etme ve bulmamızın bir çabasıdır.”
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.