İçinde 9 ayrı öykü barındırıp yazarın ölümünden 21 yıl sonra bulunan eser. Agatha Christie'nin alışıldık tarzına bitaz uzak daha çok romantizm ve dram ağır basan hikâyeler bunlar. Üçüncü hikaye benim favorim olduğu için ilk ondan bahsetmek istiyorum. Bu hikâyenin ismi Uçurum. Clara isimli bir kadının çocukluk aşkının başkasıyla evlenmiş olduğu gerçeğini ile yaşarken bu kadının kocasını aldattığını öğrenmesi ile eline geçen gücü ne şekilde kullandığını okuyoruz. Başlarda sıradan bir tehdit öyküsü gibi dursa işler çok farklı ilerliyor ve psikolojik bir öykü halini alıyor. Beşinci hikâye tüm eserler arasında en sevdiğim ikinci hikâye oldu. Hikâye, gençliğini ve yıllarını gezerek geçirmiş, bu süreçte pek arkadaş edinememiş, bir aile kuramamış yalnız bir adamın bir müzede gördüğü, diğer heykellerden uzakta bir başına duran tanrı heykeli ile kendini benzetip onu benimsemesi ve neredeyse her gün onu ziyaret etmesi çevresinde gelişiyor. Ama bir gün bu yalnız tanrı başka birisi tarafından da ilgi görüyor ve bu genç kız adamın müzeye gitme sebebi haline geliyor. İlerleyen kısımlarda bu adamın kıza ulaşma çabasını okuyoruz. İlk öykü beklemediği bir anda karşısına çıkan bir kadına aşık olan Seagrave'in hikâyesi. Sürekli rüyasında gördüğü huzur dolu evin bu aşık olduğu kadınla bir alakası olduğunu düşünüyor ve her geçen gün rüyasında daha farklı açılardan burayı görmeye başlıyor. Ama bu kadın hakkında bilmediği bazı şeyler onu hayal kırıklığına uğratacaktır. İkinci hikâyede bir aktristi okuyoruz. Kurnaz zekası ve ince planları ile mükemmel bir oyun planlıyor. Ve bunun için hayatımın en iyi oyunuydu ifadelerini kullanıyor. Dördüncü eserde Christie'nin meşhur dedektifi Poirot'tan bir hikâye var. Bu hikâyede ortada gerçek bir cinayet olmasa da ortamda dedektif bulunmasını bir eğlenceye çevirmek için sahte cinayet planlayan bir grup gencin işleri umduğu gibi gitmeyecektir. Altıncı hikâye bir altın avını, yedinci hikâye ise bir ressam ile eşinin karmaşık ilişkilerini anlatıyor. Sekizinci hikâyede yine Poirot karşımıza çıkıyor. Bir davet esnasında kimseye belli etmeden işlenmiş bir cinayet söz konusu. Nasıl adamın sesi bile çıkmadan öldürüldü, nasıl o sandığa girdi ve kimse bunu nasıl görmedi Poirot gizemi aydınlatıyor. Son hikâye kitaba adını veren hikâye; Işıklar Sönünce.

Işıklar SönünceAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20231,101 okunma

·

64 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rumeysa Yonar