Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KÖLE MENDE NAZER-DAMIEN LEWIS,400 sayfa GERÇEKTEN ÖZGÜR MÜYÜM? “Anlaşılan sen ne olduğunun farkında değilsin.Dur da sana izah edeyim.Sen bir abdasın- bir köle.Abda.Abda.Abda.Bu ne demek,biliyorsun değil mi?Bir abda olduğunu asla unutma! Hayır ben Mende’yim diye karşılık verdim ona yavaşça.Abda kelimesinin ne anlama geldiğine dair en küçük bir fikrim dahi yoktu.” Genç bir Nuba kızının kayıp çocukluğunun ve özgürlük mücadelesinin gerçek öyküsü… Mende Nazer’in 21.yüzyılda yaşadığı köle yaşamını anlattığı;Sudan’da başlayıp,Londra’da biten bir insanlık dramının romanı. Kitabı okurken öncelikle çok iyi bir sinir sistemine sahip olmanız gerekiyor.Kurgu olsa okudum bitti,film olsa ne kadar da abartmışlar,21.yüzyılda var mı hala böyle şeyler dersiniz ama maalesef gerçek.Sudan başta olmak üzere bazı Afrika ülkelerinde,Ortadoğuda hala bir gelenek olarak yapılan,son derece ilkel ve hijyenik olmayan ortamda ve aletlerle,anestezi dahi uygulanmadan yapılan kız çocuğu sünneti bölümünü okurken yüzümün aldığı şeklin fotoğrafı çekilse kesinlikle kendimden ürkerdim.Tek kelimeyle kasaplık olan bu uygulamada kurban olan hayvan bir kez acı çekerken bu uygulama yapılan kadınlar hayatları boyunca çekmekte,yaşadıkları beraberlik ve doğumlarda korkunç acılar ve ağrılar yaşarken yaptıkları doğumların büyük çoğunluğu bebeğin ve annenin ölümü ile sonuçlanmaktadır.Kısaca bir kadının tüm kadınlık organlarının kesilip vücuttan atılmasıdır. Kitabın ilk başları Mende’nin ailesi,yaşadığı yerleri,köyünü,gelenekleri,evlilikleri,okul hayatını anlatıyor ve bazı şeyler bize hiç yabancı değil. Mesela kızlar evlenirken erkek tarafın verdiği başlık parası burada sığır,keçi,darı veya buğday oluyor.Bazı yörelerde hala devam eden ve hiç hoş olmayan bir gelenek kanlı çarşafın ertesi gün tüm akrabaya gösterilmesi,devlet okulunun ücretsiz olmasına rağmen öğretmenlerin kalem,tebeşir,kitap almak için öğrencilerden para istemesi vb.konular. Mende Sudan’da yaşayan Nuba kabilesinin bir üyesidir.Sudan’da yıllardır süren iç savaşla hükümetin silahlandırdığı Arap milisler ,12 yaşındayken Mende’nin köyünü basarlar.Tüm hayvanlar çalınır,yetişkinler öldürülüp,kadınlara ve kız çocuklarına tecavüz ve şiddet uygulanıp tüm köy ateşe verilir.Çocuklar köle olarak satılmak üzere askeri bir kampa götürülür.Kızlar sürekli sistematik olarak tecavüze uğrar. Başkent Hartum’da zengin bir Arap evine köle olarak satılan Mende burada yaşadığı hayat ile çocukluğunu be hayallerini kaybeder.Ailenin artıkları ile beslenen,kilitli bir depoda yatan,gece yarılarına kadar evin tüm işlerini yapan,dövülen,hakarete uğrayan ,adı bile olmayan,evin hanımı onu aşağılamak amacıyla yebit (isim verilmeye bile değeri olmayan anlamında)diye çağırdığı bir yaşamın içinde bulur kendini. Yirmili yaşlara geldiğinde Sudan’ın Londra Büyükelçiliğinde çalışan bir Arap diplomata satılınca aynı işkenceli yaşam tekrar başlar.2000 yılının Eylül ayında yaşadığı evden kaçmayı başaran Mende Sudan’a döneceği takdirde öldürüleceğini bildiğinden İngiltere’den sığınma hakkı ister.Kaçmasında kendisine yardım eden kişilerin sayesinde tanıştığı gazeteci Damien Lewis Mende’nin yaşadıklarını tüm dünyaya duyurmak amacıyla bir hukuk mücadelesi başlatır. Gözyaşları içinde soluk soluğa bu gerçek yaşam öyküsünü okurken bu çağda hala bunların nasıl yaşandığını,insanların nasıl bu kadar gaddar,kötü kalpli,insanlıktan nasibini alamamış olabileceğine inanamayacaksınız.
Köle
KöleMende Nazer · Yurt Kitap Yayın · 2004598 okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.