YÜREĞİMİN SESİNİ DİNLE-SUSANNA TAMARO,190 sayfa Bundan önceki “Yüreğinin Götürdüğü Yere Git” adlı romanın devamı olan bu kitap yarım kalan o büyüleyici öykünün devamını sunuyor bize.”Yüreğinin Götürdüğü Yere Git”,80 yaşındaki büyükannenin ,uzaklara giden genç torununa yazdığı mektuplardan oluşuyordu.”Yapmaya değecek tek yolculuk,içimize yapacağımız yolculuktur” diyordu yaşlı kadın.”O özgün çağrıya kulak vermeli ve yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz” Artık torun genç bir kadın olmuştur,zorlu bir kimlik arayışı içinde yaşamın anlamının peşine düşer. Her şey evin önündeki ceviz ağacının kesilmesiyle başlar.Genç kadın birlikte büyüdüğü,yıllar içerisinde dostluğunu sürdürerek,altında çocuklarının büyüyeceğine inandığı ağacın büyükannesi tarafından ,çok büyüdüğü,eve ve beraber oturdukları sedire çok yakın olması ve ağaçların çok büyük yere ihtiyaç duydukları gerekçesi ile kestirilir.Bu bir şeylerin koptuğunu gösteren ilk işarettir.Genç kadın için artık sonun başlangıcıdır.Büyükannesinden nefret duyguları ile uzaklaşmaya,her söylediğinin ona batmasıyla bir düşmanlık başlar resmen aralarında ta ki evi terke edene kadar. Genç kadın eve geri döndüğünde hiç beklemediği bir şeyle karşılaşır.İlk zamanlar gençliğindeki gibi büyükanne ile ilgilenmemeye,konuşmamaya çalıştıysa da farklı bir şey vardır ortada.Büyükanne bugün ne kadar sevecen ve torununun peşinde koşarken ertesi gün onu tanımamakta,kim olduğunu sorup onu bir takım eşyalarını çalmakla suçlamakta,her şeyi dolaplara kitleyip,anahtarları üstünde taşımaktadır.Yapılan kontroller artık büyükannenin dönüşü olmayan yolculuğa başladığını göstermektedir. Genç kadın bir gün eve geldiğinde büyükanneyi bahçede baygın ve kanlar içinde bulduğunda artık son yaklaşmıştır.Hastanede bir kaç gün sonra öldüğünde torunu hiç bir şey hissetmez.Ne üzüntü ne de sevinç vardır içinde,bir boşlukta sürüklenmektedir.Geleceği hakkında hiç bir şey düşünmediğini anlar.Hayatı,hayatını sorgulamaya başlar ve tavan arasında bulduğu annesinin günlüğü ile özgürlük arayışı içinde nasıl bir hayat sürdüğünü okur ve en önemlisi babasının kim olduğunu öğrenir .Özgürlüğü kısıtlanır diye ona sahip çıkmayan her sorumluluktan kaçan,onu istemeyen babasını aramak üzere köklerinin olduğu yere doğru bir yolculuğa çıkar. Bakalım bu yolculukta genç kadını neler bekliyor….. Geçmiş değiştirilemez ve gelecek hakkımız değildir.Gerçekten var ola sadece şimdidir.Sadece anın önemi vardır. Geriye dönmek ve geçmişi keşfetmek bir hastalık ya da bir boşluk gibi ancak beklenmedik ve tüyler ürpertici değişiklikler olduğu zaman gündeme geliyor. Bir hayat kırıldığı zaman yeniden bir araya getirilemez,yalancıktan onarılır,kırık parçalar üzerine zamk sürülebilir ama kırığın yapıştırıldığı nokta her zaman göz önünde kalır. Doğmayı seçemediğime göre ölümü seçmek bize verilmiş tek özgürlüktür.

Yüreğimin Sesini DinleSusanna Tamaro · Can Yayınları · 20231,085 okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.