236 syf.
·
Puan vermedi
El-hamdü lillâhillezî cealenâ minettâlibîne ve lililmi minerrâgıbîne vessalâtü vesselâmü alâ Muhammedinil lezî erselehü rahmeten lilâlemîne ve alâ Âlihi ve Eshâbihi ecma’în.
Selamünaleyküm arkadaşlar,
Kitabı 
Nedamet Dergisi'nin yaptığı bir etkinlik sayesinde gördüm, ilmihal yazısını görünce tabi aklıma ilk diyanetin bastığı 1000 küsur sayfalık olan ilmihaller gelmişti. O yüzden etkinliği ilk gördüğümde katılmaktan geri durmuştum ama burdaki bir ablamın isteğiyle bende katıldım. PDF indirip de kitabın sayfa sayısını görünce çok şaşırdığımı söylemeliyim :)
Kitabın ismi de ilk gördüğümden beri tuhafıma gitmişti kısa bir araştırmadan sonra isminin nerden geldigini öğrendim;
"Mızraklı' isminin, kitabın kapağında ve bazı sayfalarda bulunan mızrak ve sancak şeklinden veya eserin bulunabilen tek yazma nüshasında geçen 'Mızraklı Efendi' ibaresinden esinlenmiş olduğu aktarılmaktadır."
Kitap çok sade ve anlaşılır bir dille yazılmış okurken kesinlikle kafa karışıklığına yer vermiyor.Seçilen kelimeler kitabı okuyan kişilerin kelimelerde boğulmasını engelliyor. Bunu özellikle söyleme sebebim genelde diğer ilmihallerin- en azından benim incelediğim bir çoğunun- dillerinin ağır olmasıydı.
Ki bu sanırım sadece şuan benim okuduğum bu basım için değil eskiden de böyleymiş çünkü ilmihali araştırırken şöyle bir şeye de denk geldim.
"Mızraklı ilmihal, Osmanlı döneminde mahalle mektepleride başlangıç seviyesinde okutulan ayrıca halk arasında camilerde ve evlerde gruplar halinde okunan ve okutulan bir eserdir. Eserin birçok kimse tarafından okunup ezberlenmesi, selis ve akıcı üslubu ile alakalıdır."
Eserde bir müslümanın bilmesi gereken ibadet ve itikat bilgilerinin yanı sıra ahlak bilgileri de mevcuttur. Eseri okuyunca genel olarak diğer ilmihallerden farklı olduğunu sizde farkedeceksinizdir.
Kullarım! Siz beni tâ’at ile zikrederseniz, ben de sizi rahmet ile zikrederim. Ve eğer siz beni düâ ile zikrederseniz, ben de sizi icâbet ile zikrederim. Ve eğer siz beni tâ’at ile zikrederseniz, ben de sizi na’îmim [Cennetim] ile zikrederim. Ve eğer siz beni, tenhâlarda zikrederseniz, ben de sizi Cem’ıyyet-i kübrâda [mahşerde] zikrederim. Ve eğer siz beni, yoklukda zikrederseniz, ben de sizi yardımım ile zikrederim. Ve eğer siz beni icâbetle zikrederseniz, ben de sizi hidâyetle zikredrim. Ve eğer siz beni, sıdk ve ihlâs ile zikrederseniz, ben de sizi halâs ve necât [kurtulmak] ile zikrederim. Ve eğer siz beni, fâtiha-i şerîfe ile ve fâtiha-i şerîfenin içindeki rübûbiyyet ile zikrederseniz, ben de sizi rahmetim ile zikrederim
(Bakara/152)
Her daim güzel zikretmek dileğiyle..
Ayrıca kitapta ara ara tatlı, anlamlı ve sitemli şiirlere denk gelmekte çok hoştu, incelemenin sonunu bir şiir ile getirmek istiyorum. Allah'a emanet olunuz.. :)
Ey zâir-i sâhib-nefes, hubb-ı sivâdan meyli kes.
Dünyâda kalmaz hiç kes, Allahü bes, bâkî heves.
Her ten biter bir derd ile, geh germ ile geh serd ile, Uğraşmağa bir ferd ile, değmez bu dünyâ-yı ehas.
Ben de ferîd-i asr idim, fass-ı nigîn-i sadr idim, Nakş-ı hümâyûn-ı satr idim, gösterdi çarh rû-yi abes.
Dil-haste oldum bir zemân, tedrîc ile bitdi tüvân, Uçdu nihâyet murg-ı cân, çünki harâb oldu kafes.
Söndü çerâg-ı âfiyet, zulmetde kaldı şeş cihet, Açıldı subh-ı âhıret, envâr-ı Hak’dan muktebes.
Buldum o dem Sübhânımı, arz eyledim ısyânımı, Matlûb idüp, gufrânımı, rahmetle oldu dâd-res.
Yâ Rab! Bu abd-i rû’siyâh, etdimse de yüzbin günâh, Dergâhını kıldım penâh, afvındır ancak mültemes.
Târîhdir ism-i Gafûr, lâbüdd ider sırrı zuhûr, Afv olunur her bir kusûr, Allahü bes bâkî heves.
Abdürrahmân Sâmî Pâşa
··
2 artı 1'leme
·791 görüntüleme
@bielifff kalbim kırık ölmem artık jsjsjjs
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.