Yazar kitabın giriş bölümünde kitapla ilgili olarak şunları belirtiyor. “Bu kitabı yazmada iki temel amacım var. Yalınç bir biçimde demek gerekirse, birinci amacım, kendi içinde bütünlüğü olan bir ekinimiz olduğunu söylemektir. Bunun tersini hiç kimse demiyor diyeceksiniz. Doğrudur. Ama ekinimizin bütünlüğünden tümümüz aynı şeyi anlamıyoruz, bu gerçeği aynı biçimde değerlendirmiyor.uz. Ekinimizin bütünlüğü olduğu varsayımının bence yol açması gerektiği, içermesi gerektiği budunbilimsel çalışmaların birkaç örneğini vermek istiyorum. "Uygulamalı söyleme" diyebiliriz yapmak istediğime. Koyduğum bölüm başlıklarına bir göz atılırsa, ele aldığım kimi şeylerin nasıl birbirini izlediği sorusu usa gelebilir. Ama, ekinimizin bir bütünlüğü varsa, onun herhangi bir öğesini incelememizden çıkarsadığımız bilgilerle herhangi bir başka öğesini anlamamız kolaylaşmalıdır. Bunu yapmadığımız sürece, ekinimizin bütünlüğüne değgin varsayımımız boş bir varsayım olmaktan öte gidemeyecek; "bütünlük" "kendi içinde anlamlılık" içerir. Dolayısıyla, sürekli bilemeye çalıştığım bir bekinmeyle, türlü rastlantılarla inceleme olanağı bulduğum ekinsel öğelerden çıkarsadıklarımı başka öğeleri anlama uğraşında kullanmaya çalışacağım.” Kitabın bölümlerinin ele alınış biçimleri ile ilgili olarak yazar belirtmiş olduğu bu perspektifin tüm kitaba sirayet etiğini görüyoruz. Kitap oldukça ağır ilerleyen bir yapıya sahip. Hocamızın birçok bölümde varsayım olarak nitelendirmesi ve bana kalırsa yakıştırmalarla kelimelerin birbirine uydurulması durumları var. Daha derinlemesine bir literatür taraması ile birlikte bu konuların ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Herhangi bir bulgu olmaksızın birçok varsayımsal meseleyi gündeme getirmiş zaten. Kitapta en çok kalan şey sanırım dili oldu. Kullandığı kelimeleri, terimlerimler önce rahatsız bulurken sonrasında düşünmeksizin okuyor buldum kendimi.

Bütüncül Türk Budunbilimine DoğruSeyfi Karabaş · Yapı Kredi Bankası Yayınları · 20156 okunma

9 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İsmail Doğan