Colleen Hoover / Layla
Akıcı ve merak uyandıran aynı zamanda gizemi ve aşkı yaşatan paranormal bir kurgu #Layla. Verity kitabıyla birlikte kurgularında bilinmezliğe ve gerilime yer vermeye başladı yazarımız. Zaten ne yazsa okurum dediğim, kitaplarına bayıldığım bir yazarın bir de sevdiğim tarzda yazması, okurken büyük keyif almamı sağladı.
Leeds, babası on sekiz yaşında ölmüş, bıraktığı mirastan dolayı para sıkıntısı çekmeyen, bir müzik grubunda baş gitarist olan bir genç. Sahne almak için gittikleri bir düğünde gelinin kardeşi Layla’yı görür görmez etkilenir. Bu etkilenme tek taraflı olmayınca kısa sürede tutkulu bir aşka dönüşür. Birbirlerinden kopamayacaklarını anladıklarında birlikte yaşamaya başlarlar. İki ay boyunca yaşadıkları rüya gibi olan ilişkileri, başlarına gelen bir saldırıyla kabusa döner. Olayları unutmak ve yeni bir başlangıç yapmak için, Leeds’in yaptığı bir sürprizle tanıştıkları pansiyona giderler ama asıl sürpriz Leeds’in başına gelecektir.
Şehirden çok uzakta olan bu pansiyonda alışılmadık olaylar olmaya ve birbirlerinden uzaklaşmalarına sebep olacak esrarengiz şeyler yaşamaya başlarlar. Tüm bunlara nereden geldiğini ve ne zamandır orda olduğunu bilmeyen zararsız ve sevimli hayaletimiz Willow sebep olmaktadır. Bilinmezliğin ve merakın cazibesi Leeds’e yapmayacağı şeyleri yaptırmaya başlamıştır. Layla’ya aşıktı. Peki neden Willow ile zaman geçirmek için can atıyordu? Bir erkek nasıl olur da aşık olduğu kadını bencilce gözden çıkarabilir diye sinirlenirken, kurgu sizi öyle bir yere savuruyor ki paranormal olayların içinde çıkış ararken buluyorsunuz kendinizi. Yardım istemeyen bir hayalet, onu bırakmak istemeyen bir adam ve arada kullanılan bir kadın. Doğruların ne olduğunu bulmaya ihtiyacı olan Leeds, yaşanılanlara daha ne kadar sessiz kalabilecekti? Bazen arzuladığımız şey o kadar güçlü olabiliyor ki kaderimizden üstün geliyor.
Gerçek aşkın hızına ve gücüne hayran bırakacak, gizemin cazibesine kapılacak ve paranormal olaylarla kurgunun akışına bayılacaksınız.
Keyifli okumalar…