Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

218 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sartre'ın Duvar kitabı; Duvar, Oda, Herostratus, Özel Yaşam ve Bir Yöneticinin Çocukluğu olmak üzere 5 hikayeden oluşmaktadır. Bu hikayelerin her biri farklı bir sorgulama içermektedir. Örneğin Duvar hikayesinde idama mahkum edilmiş üç arkadaş ve bunlara bakması için getirilmiş bir doktor vardır. Öleceği anı bilen ve dört duvar arasında kısılı kalmış insanların düşünceleri ve davranışları kesinlikle okunmaya değer. ^"Evet," dedim, "olan, ufaklığa oldu." Bunu adil olmak için söylüyordum, ama ufaklığı sevmiyordum. ^Ben onun buraya niçin geldiğini biliyordum. Ne düşündüğümüz onu ilgilendirmiyordu. Bizim bedenlerimize bakmaya gelmişti, diriyken can çekişen bedenlerimizi seyretmeye gelmişti. ^Kendini düşünmekten alıkoymak için konuştuğu kesindi. ^Her şeyi ciddiye alıyordum; sanki ölümsüzmüşüm gibi. ^Seninle benim aramda bir duvar var. Seni görüyorum, seninle konuşuyorum, ama sen öte yandasın. İkinci hikayede aşık olmakla esirlik altına girmek arasında bir sorgulamaya tutar bizi Sartre. Üçüncü hikaye tamamen farklıdır. Bambaşka düşüncelere sahip bu adamın düşünceleri bizim ufkumuzu ve düşünce sınırlarımızı oldukça zorlayacaktır: "İnsanlara yukarıdan bakmak gerek. Işığı söndürüp pencereye geçiyordum. Yukarıdan birisinin onları gözleyeceğini akıllarına bile getirmiyorlardı. Önden görünüşlerine dikkat ederler, bazı da arkadan görünüşlerine, ama bütün gösterileri bir yetmişlik seyirciler için hesaplanmıştır. Zaten kim kalkar da bir melon şapkanın altıncı kattan görünüşünü düşünür? Omuzlarını ve kafalarını canlı renkler, göz alıcı kumaşlarla savunmayı bir yana koyarlar. İnsanoğlunun bu büyük düşmanıyla savaşmayı bilmezler: kuşbakışı görünüşle. Eğiliyordum ve gülmeye başlıyordum. O kadar gurur duydukları eşsiz, benzersiz şu "ayakta olma durumu" neredeydi şimdi? Kaldırıma yapışmış eziliyorlardı, yarı sürüngen iki uzun bacak omuzlarının altından çıkı çıkıveriyordu." "Onların benim düşmanım olduklarını biliyordum, ama onlar bunu bilmiyorlardı. Birbirlerini seviyorlar ve dayanışma içinde yaşıyorlardı; bana gelince, gerektiği yerde yardım eli uzatacaklardı, çünkü kendi hemcinsleri olduğuma inanıyorlardı. Ama gerçeğin en küçük yanını bilselerdi beni döverlerdi. Zaten daha sonra bunu da yaptılar." "Ben kimseden bir şey istemiyorum, ama artık bir şey vermek de istemiyorum." "Ben sizin kahramanınızı anladım," dedi bana. Adı Herostratus. "Tanınmış biri olmak istiyordu; bunun için Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olan Artemis Tapınağı'nı yakmaktan başka bir şey bulamadı." "onlarda sizi çeken şey beni tiksindiriyor." "Bir suç, onu işleyenin yaşamını ikiye böler." Dördüncü hikaye alışkanlık, arkadaşlık ve aşk üzerindedir aslında. Alışkanlıklarımız bizi nereye kadar iter? Neler yaptırır ve neleri elimizden alır? "kendisi istemedi mi insanoğlu zorla mutlu edilmez ki." "Ben güçlüyüm, ne yaptıysam ben yaptım Lulu için ve şimdi yalnızım ve kimse benim için bir şey yapmıyor." Son hikayeyse bir çocuğun büyüyene dek varoluş amacını bulmasıyla alakalı aslında. O arayış sürecinde biz de varız. Daldan dala konan, kimlik arayışındaki karakterle biz de karakterimizi sorguluyoruz. "Uyuşturucuya alışmak niyetinde değilim," dedi Lucien, sakin bir sesle, "bir başka kölelik bu, oysa ben bağımsız kalmak istiyorum." "Az daha kendimi kaybediyordum," diye düşündü, "ama beni koruyan şey sağlam ahlakım oldu!" "Düşüncelerimi, onları anlayamayan insanlara göstermeye ihtiyacım yok!" "Varım," diye düşündü, "çünkü var olmaya hakkım var." Benim oldukça düşündüğüm, farklı açılardan bakmamı sağlayan bir kitap oldu. Düşünmekten korkmayan insanlara tavsiyemdir.
Duvar
DuvarJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 20183,495 okunma
··
156 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.