Pis Moruk İtiraf Ediyor-Şarap Lekeli Defterden Bölümler-Charles Bukowski Chuck Palahniuk,Charles Bukowski,Philippe Dijan veee Sadist Psikopat Marquis De Sade.Kim tanıştırdı abi beni bu adamlarla?Hangi arkadaş getirmişti bunlardan birkaçının kitaplarını cidden hatırlamıyorum,bana sorsanız para verip almazdım,tabi bu düşüncem birkaç sene önce,belki 5-7 sene önceleri böyleydi. Yeraltı'nı bana ilk getiren arkadaşa gıyabında hem iyi dileklerimi,hemde neyse işte anlayın çoluk çocuk var sayfada ;) (Bu arada aman hee!Bu ismi geçen şahısların kitaplarını lütfen çocukların ulaşamayacağı bir yerlerde muhafaza edin) ilaç reklamı gibi oldu :D Bu adamları okusan olmuyor,okumayınca hiç olmuyor :/ öyle bir çelişki çıkamıyorsunuz içinden.Ne olursa olsun okumamaktansa ,okumuş olmayı yeğlerim (buda Bosch reklamı gibi oldu farkındayım )tabi çöp olarak adlandırılmayı hakeden kitaplar hariç.(bu arada hiç bir kitap çöp olamazmış,bu fikirde olup bana acımasızca saldıran arkadaşlar oldu,neyse ki bu kitapta bazı yayın evlerinin kitap diye sadece çöp çıkardığı konusunda Bukowski Amca ile aynı fikirde olduğumuzu görünce sevindim) Sade'yi size daha önce tanıtmıştım,şimdide sırada Bukowski var ama bunun hayatını burada irdeleyerek sizi sıkmayacağım o yüzden lütfen Bknz. Google - Bukowski. Bukowski öyle bir şey ki,biraz Kafka,biraz Zweig belki de biraz Camus alabilirsiniz.Adam öyle isyankar öyle asi ki bunu yazılarında gözünüzün içine sokar,Hayat asisi değil aslında sizi de isyana teşvik eder ama ne için olduğunu belki kendisi de bilmez,Onu boş yada itici bulabilirsiniz ancak her kitabın ve yazarın olduğu gibi Bukowski'nin de bir zamanı vardır.Ah ben oturayım belediye otobüsünde okuyayım dersen olmaz ;) Bence o yaşadığı kültürü ve insanları iyi analiz edebilen biri,Bazen hayattan bezmiş bir sarhoş olduğunu düşünürüm hele ki şu satırları okuduktan sonra "bir daha dünyaya gelirsem kedi olmak isterim. günde yirmi saat uyuyup beslenmeyi beklerim. oturup kıçımı yalarım." ee fazla da kasmamak lazım :D Sokaklardan gelmiş bir adamdır Bukowski ,içki şişelerinden damlar,sigara izmaritlerinden tüter,kadınların koltuk altlarından(buraya istediğimi yazamadım utandım yaa,değişik oldu) kokar buram buram,yarış atlarının bokunda bile bulabilirsiniz Bukowski'yi belki kendinizde bile sayın hemcinslerim hele ki şu lafından sonra "bütün erkekler bir gün escinsel olmaktan korkar, stresleri, agresiflikleri hep bu korkudandır. gelin hepimiz escinsel olalım ve buna bir son verelim" velhasılı kelam Bukowski'yi ya seversin,yada nefret edip lanetlersin. Ben severim Bukowski'yi,bir kez baktım gözlerine yetti bana.Acımış Bukowski,zamanında çok acımış,ama bir damla göz yaşı dökmemiş,dökememiş bakar :( Onunla bir rakı masasına oturmak isterdim... Şunu da şuraya koyalım ancak incelemeden sonra izlenmesi tavsiye olunur ;) youtube.com/watch?v=iEHiNkq... Bu kitap için söylenecek fazla bir şeyde yok aslında,Pis Moruk itiraf ediyor,bu ismi kendisi koymamıştır muhtemelen çünkü kitap ölümünden sonra bulunmuş ve daha önce hiç yayınlanmamış öykülerden oluşuyor. Okuyun da demiyorum,okumayın da seçim sizin çünkü bu yazarların yazdıkları büyük ihtimalle sizin toplumsal ahlak kurallarınıza ters gelecektir.Ama kitap adını hak etmiş,index'i çıkarırsak 252 sayfa,bu kadar az sayfa sayısına bakmayın bu tür bir kitap için sayfa sayısı yeterli hatta çok bile.Daha önce yeraltı okumadıysanız çoğu yerde canınızı sıkabilir,çoğu yerde de eğlenceli bir şekilde bir şeyler öğrenilebilir.Eee oda bu türün özelliği. Aşağıda kitaptan kısacık alıntı bölümler var fikir edinmeniz açısından ;) ' Yazmak, en nihayetinde, tek yol benim için ve beni bir kazığa bağlayıp yaksalar kendimi aziz addetmem. Sadece benim için tek yol olduğuna inanmış olarak ölürüm. Yapmak istediğini yapma meselesi. Benim hezimetim onların zaferi olacaktır. Hiçbir şeyi yadsımıyorum. Şu anda olabileceğimin bütünüyüm. Bu yazma muhabbetini bırakalım öyleyse. O hödükler için. Ben buraya sadece size kendinizi daha iyi hissettirebilmek için sızdım. Unutun gitsin. Çarşamba akşamı Turf Paradise Hipodromunda dördüncü koşuyu kim alacak? "biliyorsun beni, severim markette dolanmayı, sonra tuvalet kağıtlarının bulunduğu rafa geldim ve 92 yaşında bir kadın gördüm, en hesaplı tuvalet kağıdını arıyordu. - İyi de herkes yapar bunu. Tamam ama, 92 yaşındasın, yarın ölebilirsin, üç kuruşun hesabını yapmanın ne anlamı var? Yani 92 yaşında tuvaletini yapabiliyor(burayı açıkça yazmıştı ben kibarlaştırdım ;) ) olmak zaten muhteşem bir olay neden en pahalı tuvalet kağıdını alıp bunu kutlamıyorsun." (Sayfa 161) Hepinize Bol Kitaplı Keyifli Okumalı Güzel Günler Dilerim.

Pis Moruk İtiraf EdiyorCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 2013491 okunma

··

330 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.