Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

426 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Kitap, Atilla İlhan’ın 1977-1979 yılları arasında muhtelif zamanlarda, Türkiye’nin o yıllardaki siyasi, ekonomik ve sosyolojik yapısı üzerine yazmış olduğu bir dizi makaleyi içeriyor. Makalelerin yazıldığı tarihleri göz önüne alırsak aslında Türkiye’de bu yıllar arasında gündem olmuş olan milliyetçilik, sağ-sol hareketleri, devrim, askeri darbe, müdahale, Atatürkçü düşünce gibi konularda gerek bilgilendirmelerle gerek yönlendirmelerle gerekse eleştirilerle halka karşı aydın vazifesini görmek istemiş. Atilla İlhan’ın eleştirdiği bir nokta milliyetçilik ve devrimciliktir. O dönemin milliyetçi düşünceye sahip olan gençlerine, milliyetçiliğin ne olduğunu, ne olmadığını, nasıl savunulması gerektiğini ve milliyetçiliğin Atatürk’ten ayrı düşünülemeyecek olduğu ve ondan soyutlanarak aslında içinin boşaltıldığını anlatır. Bunu anlatırken de karşı tarafa yani solcu olduklarını belirten gençlere ise devrimin ne olduğu, nasıl yapılması gerektiği, sonuçlarının neler olacağı konularında akıl verirken bir yandan da devrim için Che ya da Lenin’i kendilerine önder olarak örnek almaktan ziyade Mustafa Kemal’in devrimciliğini hatırlatarak yaptıklarıyla, onun ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği Anadolu İhtilali ile asıl örnek alınması gereken liderin o olduğunu belirtir. Hem sağ hem sol kesime savundukları fikirler hakkında kendine biçtiği yol gösterici rolünü oynarken de tarihten, Türk toplumundan ve Milli Mücadeleden yola çıkarak açıklamalar yapar. Eleştiri getirdiği bir diğer nokta askerin tutumudur. Ordunun Atatürk’ün arkasına saklanarak demokrasiye müdahaleyi kendilerine hak görmelerine karşı çıkar. Bunun yanlışlığını 1912 Balkan hezimetini ve Atatürk’ün bu konudaki görüş ve söylemlerinden örnekler vererek destekler. 27 Mayıs ve 12 Mart askeri darbelerine, darbeleri gerçekleştiren komutanların Atatürkçü söylemlerine gönderme yaparak o dönemde kıpırdanan orduya tabiri caizse “Atatürkçüyüz diyorsunuz madem o zaman çekin aklınızı müdahale fikrinden, çekin ellerinizi yönetimden!” der. Dönemin aydınlarına, bürokratlarına da laf dokundurmadan geçmemiş. Döneminin Atatürkçülerini sözde Atatürkçü olmakla suçlar. Solcusundan muhafazakarına, siyasetçisinden bürokratına kadar her birine tek tek Atatürk’ün hem söylediklerinden hem de eylemlerinden örnekler vererek, “Siz Mustafa Kemal’i bilmeden, anlamadan, onun hakkında, onun fikirlerinde bilgi sahibi olmadan, sahip olduğunuz bilgileri de analiz etmeden ne sözlerinize ne eylemlerinize onu alet edemezsiniz!” Diyor. Mustafa Kemal’i, cımbızla seçilip ayıklanmış olarak değil her şeyi ile bir bütün olarak görmeyi savunuyor. Atilla İlhan makalelerini yazdığı dönemdeki siyasilere, savundukları düşüncelerin içinin doldurulmadığı, tutarsızlıkları konularında epey eleştiriler getirmiş. Bariz bir şekilde İnönü nefreti gördüm Atilla İlhan’da. Atatürk’ün bıraktığı noktadan devam etmediği, onun çizgisini koruyamadığı, müdafaa-i hukuk hareketini dondurduğu, bürokratlaştırdığı konularında İnönü’ye ve onun yanısıra Bayar’a da ciddi eleştiriler getirmiş. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği Anadolu İhtilalini, Lenin’in 1917 Ekim Devrimi ile karşılaştırmış. Bana kalırsa aslında Lenin ile Atatürk’ü ve Stalin ile de İnönü’yü birbirine benzeten bir karşılaştırma olmuş. İyi okumalar dilerim :)
Hangi Atatürk
Hangi AtatürkAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20031,283 okunma
·
478 görüntüleme
Faruk okurunun profil resmi
Okudum. Güzel inceleme olmuş.🙏👏
kübra çoban okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.