Düşünceden başka hiçbir şeyin tarihi olamaz.
"Neyin tarihsel bilgisi olabilir?" sorusunu sorarsak, yanıt "Tarihçinin zihninde yeniden canlandırılabilenin"dir. Bu ilk olarak yaşantı olmalıdır.
R. G. Collingwood'un,
Tarihin Tarihine bir yolculuk, Tarih düşüncesinin oluşumu ve aynı zamanda Tarih üzerine felsefe yapacağınız özellikle tarihseverler için çok özel bir kitap.
Tarihin kendisinin ne olduğu ve aslında felsefesinin olup olmadığı yapılıp yapılamayacağı konusunda değişik görüşler mevcut. Hâlen de bir uzlaşı sağlanmış değil. Çünkü kimisi tarihi bir bilim kabûl ederken kimisi ampirik olmamasından ötürü onu sadece olguların eldeki kanıtları değerlendirmeye yönelik, yoruma dayalı imgesel subjektif bir alan kabul ediyor.
İşte bu kitapta Tarih, Birçok Tarihçi ve Felsefecilerin görüşlerine atıflarda bulunarak Yunanlılardan günümüze dönemlere ayırıp ayrı bir şekilde hemen her yönüyle ele alınıyor.
Genel olarak Pozitivist (deneye dayalı) Tarihçilik anlayışı ve Tarihin birbirinden bağımsız olgular bütünü olduğunu eleştiriyor. Aynı zamanda Tarihin ölü bir geçmiş değil, Geçmişin şimdide yaşanması, yani yaşayan bir geçmiş olduğu üstüne vurgu yapılıyor. Tek cümleyle ifade edecek olursak: Tarih, "Geçmişin şimdide tarihçinin zihninde canlandırılmasıdır." görüşü hâkim.
Bununla birlikte tabi Tarihçi olabilmek için "Duygudaşlık" kurabilmek, tarihte yaşananları anlamlandırma, eldeki kanıtları değerlendirebilmek adına önemli bir nokta.
Tarihçinin asıl işi birşeyler icat etmek değil, keşfetmektir. Yani Tarih aslında bir çeşit keşiftir de diyebiliriz. Bu noktayla ilgili Croce'un da dediği gibi:
Tarih bir sanattır.
"Gerçeğin Sezgisidir."
Tarihle ilgilenen herkese değil sadece bu alanda derinleşmek isteyenler için önereceğim bir kitap. Zira Tarihe uzak veya genel okuyucular için yorucu ve sıkıcı gelebilir.
"Tarihi hakkında bilgi sahibi olmanızın tek yolu onu okumaktır."
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.