Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
Bir mimar öykü yazacak olsa ana malzemesi mekanlar olurdu doğal olarak. Ama bunu yaparken mimariden uzaklaşıp insana odaklanması gerekir ki yazdığı şeyin amacı "öykü" olabilsin. Bu kitabın yazarı en önce bunu başarmış. Bizlere mekan hikayeleri anlatırken mekanların kendi hikayelerini değil, öncelikli olarak insan hikayeleri anlatıyor. Öykülerini 4 başlık altında toplamış. Zaman hikayeleri, Kent Hikayeleri, Ev Hikayeleri, İnsan Hikayeleri. Bu başlıklara bakınca birer mekan ismi olan "kent" ve "ev" grubundaki hikayelerin dışında bulunan hikayeler sanki mekanla ilintisizmiş gibi görünüyor. İlk anda "zaman nasıl mekan olabilir" diye düşünüyorsun, ya da "insan nasıl mekan olabilir?"... Oysa öyküleri okuyunca anlıyorsun ki yazar zamanı da, insanı da öykülerinde birer mekan olarak ele alımış. "Zaman bir mekandı. İstenildiğinde zamansızlıktan kaçılıp içine saklanılan..." derken zamanı asıl anlamından çıkarıp mekansal bir kavrama dönüştürmeyi başarıyor. Veya insanın iç dünyasına bakışımızı çevirerek, kendimize kaçıp sığındığımız içlerimizin de aslında birer mekan olduğunu bizlere farkettirebiliyor. Ya da kendimize değil de başka bir insana kaçışımız... insanın mekansallaşmasına güzel bir örnek olabiliyor. Bazen de insanın tüm bu mekanlarda kendine yer bulamayışına tanık oluyoruz öykülerde. Mekanlar üzerinden insanın mekansızlığını, bazen de mekansız kalışını da büyük bir beceri ile dile getiriyor. Öykünün ana malzemesi mekan okurun da dikkatini çeken önemli bir detaya dönüşüyor. Yazar insanı anlatırken duygularımızı harekete geçirebildiği gibi, bir taraftan da mekanı felsefik bir araç haline getirerek aklımıza seslenmeyi de ihmal etmiyor. Tüm bunları da çok az sözcükle ve meselesini doğrudan söylemeden, en çok da metaforların, imgelerin, simgelerin ve imaların kullanıldığıbir dille yapıyor. Öyküler olabildiğince kısacık... sözcüklerden arıtılmış ve damıtılmış bir dil... Bazı öyküler bir kaç cümleden ibaret... Şiire çok yakın metinler. Bunun yanı sıra masal formunda öyküler de mevcut. Türler arası geçişler kitaba zenginlik katmış. Geleneksel öykücülüğün çok ötesinde. "Öykü"nün sınırlarını genişleten ve aslında bizlere "öykü"nün sınırı olamayacağını hatırlatan öyküler.
Mekan Hikayeleri
Mekan HikayeleriEmel Kayın · Kanguru Yayınları · 20154 okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.