Max More transhumanizmin metafiziğini şu satırlarla anlatır:
Extropian felsefesi transhumanizmin en gelişmiş şeklidir. İnsanlara dinamik bir hayat felsefesi sunmaktadır. Hayatın, zekânın, özgürlüğün, bilginin, mutluluğun önünde hiçbir engel olmayacaktır. Akıl, bilim ve teknoloji en büyük şeytan olan ölümü yenmek için rehberimizdir. Artık insanoğlu tanrılar karşısında küçülmeyecek. Artık dizlerimizin üzerine çökmeyeceğiz, hep ileriye yürüyeceğiz. Hem içimize hem ötemize bakacağız. Hedefimiz Tanrı olmayacak. İlham almak için uzaklarda kendimize yabancı bir süper güç aramayacağız. Güç biz olacağız ve o güçle daha üst formlara geçeceğiz. Mevcut ilgilerimizi, bedenlerimizi, zihinlerimizi ve sosyal yapıları aşacağız. Bu aşkınlık duygusu anlam kaynağımız olacak. Hayat ve zeka hiç durmayacak; sürekli gelişecek, değişecek. Dinin amacı, bizi bizden üstün tuttuğu Tanrı'ya boyun eğdirmektir. Extropian transhumanizmde ise hedef bizim sınırsız bir şekilde yükselmemizdir. İnsanlık sabit bir yere tutunup kalamaz. Transhuman'dan, 'posthuman'a giden bu yoldan insanlık geri döndürülemez. İnsanlık artık bu ilkel dönem sarmalından kurtuluyor. Tann kendi güvensizliğimizden mülhem ürettiğimiz, kendimizden daha fazla güç atfettiğimiz baskıcı bir olguydu. Bu dini fikirlerin yerini artık kendi sonsuz ilerleme sürecimiz alacak ve artık orada dinler ve tanrılar olmayacak (More, 1990).
Max More ve onun gibi düşünen transhumanistlerin dine nasıl baktıkları bu satırlardan da anlaşılacağı üzere çok net: "Din artık kaderi belirleyen değil, kaderi belirlenendir. Hacking Darwin [Darwin Hack'leniyor] kitabının yazarı Jamie Metzl "atalarımızın Tanrıların yaptığını zannettiği şeyleri şimdi biz yapıyoruz, doğayı genetik mühendislikle atalarımızın hayal bile edemeyeceği şekilde değiştiriyoruz" derken Amerikalı fütürist Stewart Brand'in sloganlaştırdığı bir sözü hatırlatır: "Biz Tanrılar gibiyiz" (Metz 2019: 226, 311)
Sayfa 194 - Akademim / Transhümanizm yarın elbet bizimdirKitabı okudu
·
361 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.