Kitap hakkında o kadar çok şey yazmak istiyorum ki ama buraya sığmayacak biliyorum. İnsan yeryüzüne geldiği andan itibaren yokluğunu duyduğu her şeyi yaşama boyunca tamamlamaya çalışıyor sanırım. Ailemizi seçemiyoruz elbette ama belki sonrasındaki güzergahı değiştirebiliriz. O noktadan sonra da bizde eksik olan manzarayı yol boyunca arıyoruz. Aile ne kadar önemli bir kavram. Kitabı okurken ve kapağını kapattığımda inceden bir sızı bıraktı bazı detaylar. Aile içindeki ilişkiler, çocuklara verilen sevgi o kişinin yaşamı boyunca peşinden geliyor. Tüm kararlarını etkiliyor ve belki de en önemlisi, yaşama karşı nasıl bir duruş sergileyeceğini şekillendiriyor. Kimini yerin yedi kat dibine, kimini iyisi gökyüzüne savuruyor. Selim ve Gizem'in hikayesi içinde, iki yaralı insanın bir araya geldiği zaman, iyileşir mi yoksa birbirlerinin acıları içinde kendi gerçekleri ile mi yüzleşir, şartlara göre değişir belki ama kitabın içindeki hikaye sizi çok etkileyecek. Yazar, anne ve baba olmanın, bir insanın yaşamını ne kadar etkileyeceğinin altını öyle güzel bir hikaye de vermiş ki, karakterlerin tüm duygusu okuyucuya geçiyor. Bazı cümleleri tekrar tekrar okudum. Bazıları çok deldi geçti içimi. Birini sevmek ya da mutlu olmak için mutlaka belli bir zamana mı denk gelmek gereklidir bilmiyorum herkesin ruh dünyasına göre bu zamanlama çizgisi değişir şüphesiz. "Hayatınızın bazı anlarında o kadar mutlu olursunuz ki bulutların üzerinde hissedersiniz kendinizi. O bulutların üzerinden tepetaklak düşmek üzere olduğunuzu fark etmezsiniz bile. Mutluluktan gözünüz hiçbir şeyi görmez. Oysa küçükken anneniz uyarmıştır mutlaka, çok güldün bak ağlayacaksın diye." Kitabın içinde ikili ilişkilerdeki sevgi, aşk ve tutku kavramlarına da gönderme yapılıyor. Bazen insan birini severken, kendi içindeki eksikliğin karşı tarafın tamamlaması için sevdiğinin farkına bile varmıyor. Çocukluktan gelen bu yoksunluğu, yaşam boyu karşımızdakinin tamamlamasını bekliyoruz bazen. Ama karşımızdaki insanın da kendi yoksunlukları olduğunun ve onun da tamamlaması gereken çok eksik tarafının farkına varmadan, yaşadığımız şeyi aşk zannediyoruz. Aile, sevgi, ilişkiler ve yaşantımıza olan etkisini anlatan çok güzel bir içerik okudum. O özenle büyüttüğümüz bahçemizi zehirli otlardan zamanında arındırmamız gerekiyor. Aksi takdirde hiçbir hikayeden canlı kurtulamıyoruz. Kitabın gelirinin Hatay depremzedelerine bağışlanması da ne kadar güzel bir düşünce olmuş.

Uzun Zaman ÖnceZekeriya Çetin · İnkılap Kitabevi · 2023100 okunma

·

89 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Eda