Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İstanbul’u Dinliyorum
** Orhan Veli gözlerini kapatmış İstanbul’u dinlerken; çocukluğunun ve ilk gençliğinin İstanbul’unu ve anılarını gözden geçirir gibidir. Bir nevi şiirle hikaye anlatır. Belki de sadece kendi anılarını değil; İstanbul’un bir şehir olarak kendi içerisindeki yaşanmışlığı da onu mest eder. Çünkü başka bir şiirinden de biliriz ki, şairi bu güzel havalar mahvetmektedir. İşte o şiir: “İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Önce hafiften bir rüzgâr esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda Sucuların hiç durmayan çıngırakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık, Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalı Çarşı; Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa; Güvercin dolu avlular. Çekiç sesleri geliyor doklardan, Güzelim bahar rüzgârında ter kokuları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski âlemlerin sarhoşluğu, Loş kayıkhaneleriyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geçiyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, lâf atmalar. Bir şey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul'u dinliyorum…”
·
3 artı 1'leme
·
1.436 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.