Mavi Portakal
hani ellerin
kınalı ellerin
ipekten bir çarşaf
ve at kuyruğu zülfün
salınır rüzgarda
mezopotamya kokar
tütün
çay
ve kekik
gözlerin çakmak çakmak
tutuşturur
anız yüreğimi
hiç bir şeyden korkmayan ben
korkuyorum gözlerinden
hani ellerim
kınalı ellerin
salınır suyun aksinde
ve ay kahkülü
ve perçeminde belkıs aynası
doru tayların
öşür ister efendiler
etimizden kemiğimizden
ve dahi iliğimizden
biz ki!
gerillayız
spartacüs gülüşlü
göğsümüz tunç
ellerimiz çelik
yıkamaz bizi mitralyöz
kılıç ve gürz
hani ellerin
kınalı ellerin
göğsümde mavi portakal bahçesi çehren
burnunda altın hızma
ayak bileğinde gümüş halhal
topukların ki
bastığı yerde zemzem
varlığın müthiş
elzem
yar içimin kuşkusunu
sen yağmurun yağmasına sebep
memelerin mümbit
uçları dolgun başak
ve sabaha karşı sevişmek
ölünceye dek;
ne güzel sevgilim
hani ellerin
kınalı ellerin
hasret kokar !
çiçekli mintanında kırk düğme
her gün biri açılır özlemle
ve anadan üryan
utanç değil
ayıp değil
nasırlı ellerle uzanmam
cennet ırmağı kasıklarına