Bir kuşun dünyasından farklı bir yaklaşımla farklı bir pencere çizecek, ufuk açacak bir öykü olma arzusuyla başladım Martı Jonathan kitabını okumaya. Kitapta, martı sürüsünün yaptığı gibi sadece yem bulmak için uçmak istemeyen, farklı uçuş teknikleri geliştirmek isteyen, alışılmışın dışına çıkan, doğasını reddedip sınırlarını zorlayarak özgürlüğü arayan bir martı Jonathan var. Tabi ki sürüsü gibi davranmadığı için sürüden kovulur martıJonathan. Asıl macere o zaman başlar. Gittiği sürgün yerinde, aynı martı türü kuşlar, Jonathanı farklı zaman mekan ve boyutuna götürürler. Orada sınırsız bir uçuş ve öğretilen uçuş teknikleri vardır. Jonathan gibi sürüden kovulan kuşlar hayallerinin ötesinde özgürce uçmaktadırlar. Jonathan orada öğretici, öğüt verici olarak kuşları eğiten yaşlı kuş Chiang'a (ilginçtir ki kitapta sadece bu kuşun adı uzak doğu ismidir) "Burası Cennet mi, Cennet diye bir yer yok mu yoksa?" diye sorduğunda yaşlı Chiang "Hayır Jonathan öyle bir yer yoktur. Cennet ne bir yerdir ne de bir zaman.... Cennet, yetkinliğe ulaşmanın ta kendisidir." der. Boş inançları bırakıp sürüden farklı olması gerektiğini anlatan başka bölümlerde Cennet hakkında şöyle denilir. "Cennet aslında bir yer ve zaman degildir. Gerçekte yer ve zaman bir kavramdır sadece.... anlamları yoktur. Cennet " Jonathan artık iyi bir eğitmendir. Öğrencisi Sullivan dan ayrılırken şunları söyler: "Bugüne değin öğrendiklerimizi unutmuş gibisin. Eğer dostluğumuz zaman ve uzaklıklar sınırlıysa, o yok demektir. Zaman ve uzaklıkla sınırlı olmayanı yaşıyoruz biz. Uzaklığı yenince hep aynı yerdeyiz, zamanı yenince de hep aynı anın içindeyiz. Böylece her an için birlikte olabileceğimizi düşünemiyor musun? der. Ve ayrılırlar. Tam o anda da, bir başka zaman diliminden bir sahilde büyük martı sürelerinin görüntüsünü düşler. O bedeninin yalnızca bir tüy, bir kemik yığını olmadığını, özgürlüğün ve uçmanın sınırlandırılmamış olgun bir simgesi olduğunu yaşadıklarıyla öğrenmiştir." Sürüsünden kovulan başlarda yedi kuş iken çoğalan özgürlüğünü doya doya yaşayan bir sürü olurlar artık. Martı Jonathan da eğittiği Fletcher kuşuna sürüyü teslim ederek ayrılır. Öykü böyle biter de, 15 yaşındaki yeğenime tam da tavsiye edeceğim bir kitap diye düşünürken yine o bilindik dini anlayış ilkeleri çıkar. Spiritualist bir yazarın spiritualizm ilkelerini öykünün içine serpiştirmesi. Tinselciliği, "varlığın bedenden ayrı ve bağımsız ruhsal yapıdır" ilkesini, sınırları tanımaz özgürlük olarak sunulması. Zihinsel yolculuk, hayal, sezgiyle bilgiye ulaşmanın kesinliği gibi tinsel ilkelerin ön plana çıkartılması. Hız çalışmaları yaparak, paralel zaman mekan yolculukları. öğrenci bir kuşun öldükten sonra dirilmesi ile reenkarnasyon ilkesinin vurgulanması. Cennet, şeytan kavramlarının tinsel tanımı gibi gibi..... Eğer bir yazar olsaydım ben de Kuran vahyinin ilkelerini yerleştirme yapardım. Bundan daha doğal bir durum yok elbette. Ama bizler bu kitapları en sevdiklerimize hediye ederek okumalarını sağlayacağız. Bu tür kitapların açıklamalar bölümüne spiritualizm öğretilerini içeren öykü denmeli diye düşünüyorum öyle de olmalı . Ben bir kitap yazarsam dini kitap içeriklidir derken Kuran'ın vahiy ilkelerinin olduğunu belirtirim. Veya tasavvufi öyküleri içerir gibi açıklamalar olmalı. Dürüstlük budur. zira dünyada sadece spiritualizm dini yok. Demem o ki "spiritualizm öğretili bir öykü" denmeli kitap tanıtımlarında. İnsanlarda ona göre alır veya almazlar. Kitapta, kişinin kendi varlık ve gücünü keşfederek yaşaması ile ilgili bir çok olumlu öğretileri de var. Zaten spiritualizm, Tanrılı dinlere en yakın kabul edilen bir dindir. Çağın ve alışılmışın dışında olmak, Sınırları zorlamak, Yeni bir değişim gelişim sağlamak, Düşüncelere vurulan zinciri söküp atmak, Sınırlarımızı sırayla ve sabırla yenmek Derin bir sevgi taşımak, "İçindeki iyiliği bulup çıkarmak ve bunu karşıdaki kişiye göstermek, gerçek sevgi bu..." demek, İnsan ne kendisini ne de bir başkasını Tanrılaştırmaması gibi her insanın kabul edeceği olumlu ve insani ilkeleri de sunmuş yazar kitapta. Spiritualizm öğretilerini seven, tinselcilikten hoşlananlara iyi okumalar......

Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Arkadaş Yayınevi · 200567,5bin okunma

·

87 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Edibe Güler