William Somerset Maugham 1874 Paris doğumlu İngiliz oyun, hikaye ve roman yazarıdır. Londra’da Tıp okulundan mezun olduktan sonra ilk romanını yayınlamış ve romanının başarı kazanması sebebile edebiyata yönelmiştir. Döneminde oyunları ve oyunlarının sahnelenmesiyle bilinen yazar bizim yine grup okuması olarak seçtiğimiz “Ay ve Altı Peni” kitabıyla romancı olarak kabul görmüştür. Boyalı Peçe ise bir kadının ruhani uyanışının / yeniden doğmasının hikayesi olarak adlandırılan romanıdır. Hikaye kolera döneminde 1920’li yılların Londra’sında ve Hong Kong’unda geçer. Ana karakterimiz Kitty, kız kardeşiyle birlikte annesi tarafından sosyal statü için kullanılmak üzere yetiştirilmiş bir kız çocuğudur. Kitty kız kardeşine göre daha çekici olduğundan ilk başta şımartılır, bu şımartılmayla birlikte gelen kibirle kimseyi kendine uygun görmez. Yaşlandıkça, ilişki kurabileceği çevre azaldıkça panikleyen Kitty aslında sevmediği bir adamla bakteriyolog olan Walter ile evlenir. Kitty bu evlilikle birlikte yavaş yavaş canlılığını kaybeder. Hayata ve Walter’a karşı hissizleşir. Olaylar ilerledikçe ilişkideki her iki cinsin gözünden bakarak, kadın-erkek ve sevgi-mantık dengelerini sorgulamaya başlıyorsunuz. Kitty, -kendine daha uygun gördüğü başka bir evli adamdan- ilgi gördükten sonra canlanır. Kendini başkasının ağında hisseder. İlk başlarda aldatırken utanıp çekinirken, süre geçtikçe Walter’dan daha çok nefret eder ve bu davranışını haklı görmeye başlar. Walter, bu ilişkiyi öğrendikten sonra sesini çıkartmaz. Buralarda Kitty’in hala Walter’ı suçlayarak, “iyi ki öğrendi”, “hiçbir şey yapamaz o zaten” diye kendini rahatlatmaya çalışması beni gerçekten çok zorladı. Bu kısımlarda Walter’a tam üzülecekken, Walter dilinde bir pimi çekilmiş bombayla birlikte konuşmaya karar verir. “Ya birlikte olacağın adamla evleneceksin ya da benimle kolera salgının olduğu yere geleceksin.” Terazi dengelenmese de, zaten fiziksel olarak hassas olan birini ölüm yerine götürmek Walter’ı da biraz düşürüyor. Kitty, kendi hislerini aşk sanma hatasının dışında birlikte olduğu evli adamın da ona aşık olduğunu düşünerek bu durumdan adama bahsediyor. Adam tabii ki Walter’la gideceksin diye tepki veriyor, adam için bir taşta iki kuş! Adam diyorum, çünkü isminden bahsetmeye bile gerek yok! Kitty, mecburen Walter ile birlikte göreve gider. Burada Walter ile olan gergin ilişkisi çevredekilerin dikkatinden kaçmaz. Walter tüm odağını insanları kurtarmaya vermişken, Kitty boş zamanını tüm bu olanları sorgulayarak geçirmeye başlar. Ölüm, din, kadın-erkek ilişkilerinin içerisinde kendini bulan Kitty -belki de pişmanlıktan- , kendini insanlara yardım etmek isterken bulur. Sürekli bir arayışta olduğundan, kilisedeki rahibelerin bu aradığı şeye sahip olduğunu düşünmeye başlar. O kibirli küçük kızın yavaş yavaş olgunlaştığını, geliştiğini gözlemlemeye başlarız. Hayat gibi, bu ilerleyişte maalesef bir ileri bir geri devam eder. Arındığını/uyandığını sandığımız karakteri yeniden hata yaparken yakalar ve kızarız. Fakat hayat da gerçekten böyle ilerlemez mi? Kitabın sonunda, evine yeni biri olarak dönen Kitty, babasından ve kendisinden af diler. Babasıyla yakınlaşıp, tüm hayatını ordan oraya zihninde taşıyan Kitty, sonunda o uzak, sakin hayata adım atar. Henüz tam olarak kendini bulamamıştır. Okuyucu açısından akıcı, okurken sorgulamalara gireceğiniz bir kitap. Bir kadının uyanışı olarak adlandırıldığından benim tam olarak beklentimi karşılamasa da zevkle, merakla okudum. Ana karakterin belki de sona doğru sadece gelişim göstermesini, aynı hataları tekrarlamamasını, farklı davranmasını isterdim. Fakat tüm bunlara rağmen, herkese tavsiye ederim. Ek olarak roman filme uyarlanmış. Hatta öyle ki, benim okurken kafamda tamamladığım şekilde uyarlanmış. Henüz izleyemesem de muhtemelen bu sebeple filmi daha çok seveceğim.

Boyalı PeçeW. Somerset Maugham · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20162,886 okunma

·

86 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

guncecigim