Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

294 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Yazgımız mı bizi bulur, yoksa biz mi tercihlerimizle yazgımızı buluruz? Yazgımızla birbirimize kavuştuktan sonra mı başlar hayat? ” Cuma günü uçmayan kuş… Sosyal medyadan uzak olduğum için kitabı medresedeki kitapçıda gördüğümde “Aa, Samet Doğan kitap mı yazmış?!” diye şaşırmıştım. Hiç düşünmeden aldım. Bir savaş muhabirinin romanını hiç okumamıştım. Kitabın ilk basımı şubatta yapılmış. Yani taptaze bir kalemden taptaze bir kitap bu. “Flashback” denen bir sinema tekniği vardır. Hani izlerken aniden geçmiş gösterilir, senaryo sürekli geçmiş gösterilerek devam ettirilir. Bir de bunun tersi var : “flash forward”. Yani hikayenin ilerideki kesitlerinden biri gösterilir, böyle devam eder. Kitap böyle ilerideki sahnelerden biriyle başlıyor işte. Oraya gelmeyi heyecanla bekleyerek okuyorsunuz romanı. Kitaptaki birçok hikaye yarım kalıyor. Ama bence romanın en gerçekçi kısmı da bu. Öyle her şeyin mutlu sonla bitmesine daha küçükken okuduğumuz külkedisi, pamuk prenses gibi batının musmutlu hikayeleriyle alışmışız ya hani. Bir hikaye gerçek hayattaki gibi bitince “ee ne oldu şimdi, havada kaldı her şey” gibi düşüncelere kapılıyoruz. Havada kalan bir şey yok aslında sadece her şey bu dünyadan ibaret değil, unuttuğumuz şey bu. Velhasıl-ı kelam kitap hayatın en acı gerçeklerinden biri olan savaştan bahsediyor, doğal olarak. Savaş denen şeyi, savaş görmemiş bir nesil olarak hep duyuyoruz, güya üzülüyoruz ama nasıl bir şey olduğunu ve savaşın göbeğinde bile insanların nasıl yaşadığını, çocukların kurşun kovanlarının üstünde sek sek oynadığını, insanların sarsılan binalarında yemek sofrasından bile kalkmadığını bilmiyoruz. İşte bu kitapla tüm bunları görmüş gibi yaşıyoruz. Samet abi, ilk kitabı olmasına rağmen müthiş bir gözlem gücüyle aktarıyor her detayı. “Dünya medyası buralarla ilgili kim bilir şimdi ne tür haberler yapıyordur diye geçti aklımdan. Hiçbir zaman şu kasabadaki bir gencin, oğlunu toprağa veren bir babanın, çocukları cephede olduğu için gözlerine uyku girmeyen bir annenin acısını anlatmayacaklar, anlayamayacaklar dedim kendi kendime. Düşündükçe, bu vahşi ve vurdumduymaz dünyaya olan saygım azalıyordu. Burada olan şeylerden çok daha kötü, çok daha iğrenç durumlar vardı. İnsanlar televizyon ekranının karşısında ve sabah kahvesi eşliğinde gazete sayfalarına bir seri katil soğukkanlılığıyla bakıyorlardı.” Yani bir devam kitabı olsa yine hiç düşünmeden alırım, hatta inşaallah olur. Çok uzatmadan savaşı biraz da olsa anlamak için kaçırılmaması gereken bir roman olduğu aşikar. İyi okumalar sevgili okur, selametle.
Cuma Günü Uçmayan Kuş
Cuma Günü Uçmayan KuşSamet Doğan · Profil Yayıncılık · 2017378 okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.