Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
İnceleme Değil, Anılar...
Kars Sarıkamış Alisofu Köyü... İnsanların henüz bölünmediği, yolların ayrılığa değil kavuşmalara çıktığı, hayatın henüz üzerimizde iz bırakmadığı, çocukların saklambaç oynadıkları, misafirlerin gelip gittiği, patos seslerinin gecenin yarısında ninni gibi geldiği, tarlalarda yenilen ekmek peynirin lezzetli olduğu zamanlardı... Yaşım o günlerde yedi. Aralarına parke taşları ile döşenmiş bahçeyi alan, tek katlı, küçük, sobalı, bir kaç sınıflı, kırmızı çatılı iki okul binası. Hemen yanlarında herkesin (ya da sadece benim) heyecanla bitmesini beklediği yeni okul inşaatı. Sabahçı ve öğlenci, mavi önlüklü, beyaz yakalı ve bu yakalara inat en koyusundan esmer tenli çocuklar... Köyün tam ortasından geçen ve henüz o zamanlarda hızını, öfkesini, berraklığını kaybetmemiş nehir. İnsanlar, karşıya geçebilmek için büyük taşları nehrin içinde arka arkaya dizmiş, bir patika yol yapmışlar. Ayağı kaydığı veya adımını atacağı taşı tutturamadığı için nehre düşen ve tepeden tırnağa ıslanmayan kimse olmamıştır köyde. Yeni okula kavuşunca, köprüyle de tanışmış olduk. Camii hoparlöründen, o yıl ilkokula başlayacak çocukların isimleri anons ediliyor. Bütün isimleri ayıklıyorum havada, kendikimi duyana kadar. 2007 yılında yıllar sürecek okul maceram başlıyor. Akşamın karanlığında okuldan çıkıyorum, abim almaya gelmiş. O da daha çocuk ama abi işte, koruyan, kollayan. Zifiri karanlıkta bazen yolumuzu bir köpek sürüsü kesiyor, arka yollardan dolanıp eve varıyoruz. Yeni okula kavuşmamız uzun sürmüyor, bitiyor öğlenci olmanın tüm ızdırapları... Biraz çekingen, biraz özgüvensiz bir çocuğum. Toplama işlemini yapamıyorum, öğretmenim abime söylüyor bu durumu. Bir gün bir veli toplantısı düzenleniyor, annem katılıyor. İlk öğretmenim beni kucağına alıyor, "bakın bu çocuk her anlamda örnek öğrenci!" diyor, dünyalar benim oluyor. Toplama işlemi de neymiş artık! O gün değişiyor bende çoğu şey. Ah ilk öğretmenim... Bizler telefondan, teknolojiden bihaberdik, siz gittikten sonra bir daha asla görüşemedik. Kim bilir nerede, hangi öğrencinin hayatına dokunmakla meşgulsünüz... Seneler ardı ardına geçerken, tanıştığım her öğretmenim üzerime titriyor. Sanki evlatlarına gösterdikleri ilginin, şefkatin aynısını bana gösteriyorlar. İzmir'den, Edirne'den, Antalya'dan, Samsun'dan gelip, Türkiye'nin bir ucu Kars'ta bir köy okulunda hafızalardan silinmeyecek hatıralar yaşatıyorlar hayal kurmayı yeni yeni öğrenen çocuklara. Bizlere ufuk oluyorlar... Adımın yazılı olduğu ilk Galatasaray formamı Fenerbahçeli bir öğretmenim hediye ediyor. Bir öğretmenin aynı zamanda abla, arkadaş, aile olabileceğini öğreniyorum. Öğretmenimin bana "oğlum" diye hitap edişini duyuyorum, bir oğul gibi sarılmak istiyorum. Bir gün yine bir Galatasaray maçı var ve izlemem mümkün değil. Dışarıda saatlerdir tipiyle beraber yağan kar diz boyu. Bir başka öğretmenim, abim dediğim öğretmenim gelip beni alıyor, ilçeye maçı izlemeye götürüyor. Küçük bir çocuğun takımı gol atınca öğretmenine sarılması nasıl bir duygu bilir misiniz? Kendi köyümden çıkmış yetişmiş bir öğretmenim var. Zorluğu, sıkıntıyı yaşamış, görmüş. Çabalıyor, didiniyor. Bilgi yarışmasına gidiyoruz. Diğer arkadaşlarımın ısrarlarına rağmen, yanlış cevabı veriyorum, kaybediyoruz. "Senin canın sağolsun" diyor öğretmenim. O gün anlıyorum, sırtımı yasladığım dağ gibi öğretmenlerim var benim. Şimdi dönüp o yılların hatırasını düşündükçe, köyüme gidip, bir zamanlar bahçesinde delice top oynadığımız, öğretmenlerimiz ile gülüp eğlendiğimiz okulumu bir kez daha görmek isterim. Hatırlanacak ne çok anı vardır her sırada, her masada, her koridorda, her sınıfta. Düyşen öğretmen ve Altınay gibi iki kavak dikmedik belki ama her bir öğretmenim, okumanın, iyi insan olmanın tohumunu ektiler yüreğimize. Sarıkamış'ta, dans eden karların diyarında hayallerimizin buz tutmasını engellediler. Benim hep iyi öğretmenlerim oldu. İyi ki oldular...
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
ne yazarsa yazsın, yazdıkları kaç sayfa olursa olsun, kalplere dokunmayı, hatırlanmayı bekleyen anıları gün yüzüne çıkarmayı çok iyi başarıyor. Koşuşturma içinde geçen ömrümüzün dinlenme tesisi yazarlarından bir tanesi bence. Başlayıp bitirdiğim her kitabından sonra kendimi uçsuz bucaksız acıların ortasında buluyorum. Bir kitabı daha bitti diye üzülüyorum. Yine eskilere, geçmişe gittim. İnsan, unutmakla hatırlamak arasında bir yerlerde sürekli savaş halinde. İyi olanı hatırlayan, kötüyü unutan mı kazanıyor? Ya da tam tersi? Bilemiyorum. Ben iz bırakanı hatırlıyorum hep. İyinin de kötünün de. İyi olanın bıraktığı iz çiçek açıyor da kötü olanda hiçbir şey bitmiyor artık. İcat edildi mi acaba tüm kötü izleri gül bahçesine çevirecek bir tohum? Neyse, konuyu dağıtmayalım! Yazdıklarımı tekrar bir okudum da, anlatmak (veya yazmak) istediğim bir çok şeyi yazamamışım. Yine de böyle bir kitabı okuyup Düyşen öğretmeni tanıyınca, kendi öğretmenlerim üzerine bir kaç satır yazmasam içim rahat etmeyecekti. Bu aslında onların yazdıkları bir inceleme, her şey onların eseri...
İlk Öğretmenim
İlk ÖğretmenimCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20187,3bin okunma
··
261 görüntüleme
Betül okurunun profil resmi
tek kelimeyle müthiş olmuş, bayıldım, ellerinize sağlık 👏🏻
Mehmet Emin Akın okurunun profil resmi
Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. 😊
Kitap Kurdu okurunun profil resmi
Gerçekten harika bir inceleme, kaleminize sağlık 👌
Mehmet Emin Akın okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Bir şeyler karalama gayreti içindeyiz hepsi bu. 😊
1 sonraki yanıtı göster
❃Kübra❃ okurunun profil resmi
Harika bir inceleme olmuş 👏👏 Kaleminize, yüreğinize sağlık 🌟
Mehmet Emin Akın okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. 😊
Ela okurunun profil resmi
Okumak değil hocam bu anlamak, anı anmak. O öğretmenler ne şanslı senin gibi, bugün hâlâ onları anan öğrencisi var. Sahi kaldı mı böyle hocalar, böyle öğrenciler? Yaşadıklarımız bizi biz yapan şeyler, bu yaşananlar içinde hayatımıza girenler ise dönüm noktamız. Onlar ne kıymetli insanlarmiş ki senin hayatına ufak ama etkili dokunuşlar yapmışlar. Alıntı aldı götürdü hocam aldı götürdü...
Mehmet Emin Akın okurunun profil resmi
İyi öğretmen şanstır misali bizimki. Coğrafya ile birleşince de anlamı derinleşiyor. Okurken kendinden bir şeyler bulabildi isen de ne mutlu bana.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.