Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İsrail Hegemonyası ve Mukaddesimiz Kudüs - 2
Hıristiyan siyonizmine göre ise şu üç alamet Mesih’in dönüşünden önce gerçekleşecektir: İlk alamet İsrail’in kurulmasıdır. İsrail’in 1948’de kurulmasıyla bu alamet gerçekleşmiştir. İkinci alamet Kudüs’ün işgal edilmesidir. Kudüs 1967’de işgal edilmiştir. Üçüncü alamet ise Mescid-i Aksa’nın enkazı üzerinde Süleyman Heykeli’nin yeniden inşa edilmesidir. Uzun zamandan beri İsrail’in gerçekleştirmek istediği buydu. İsrail, Yahudiliğe ait hayali eserlerini bulma bahanesiyle Mescid-i Aksa’nın altını kazmaktadır. Sözde heykelleri de bu projenin en önemli ayağıydı. Halbuki sözünü edip durdukları heykel çok eskiden yıkılmıştı. Yaptıkları kazılarda da heykele ait hiçbir ize rastlayamamışlardı. Kazıların devam etmesi halinde bu kutsal mescid yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. 12 Ağustos 1969 tarihinde Mescid-i Aksa’yı yakma girişiminde bulunan İsrail, bu girişimini Mescid-i Aksa’nın yıkılması için er geç uygulanacak bir planın başlangıcı olarak görüyordu. İsrail bundan önce iki bin yıldan beri kaybettiği Süleyman Heykeli’nin kalıntılarını ortaya çıkarmak ve ‘turistik tünel’ inşa etmek için Mescid’in altında ve çevresinde kazılar yapmaya başlamıştır. Bu amaçla önce Mescid’in bitişiğinde bulunan İslamî vakıf binalarını yıkıp yerle bir etmiştir. Mescid’in yıkılmasıyla ilgili bir plan bulunduğuna dair kesin kanıt, İsrail’in Haaretz Gazetesinin 28 Mart 1982 tarihli sayısında; “Mescid-i Aksa ile Kubbetu’s-Sahra’nın yıkılması artık an meselesi mi?” sorusu ve aynı gazetenin yazısında “İsrail hükümeti, Kubbetu’s-Sahra’yı yıkıp onun enkazı üzerinde üçüncü heykeli inşa etmesiyle ilgili hedeflerini radikal Yahudi cemaatlerin desteğini alarak gerçekleştirmektedir.” diye yazmasıydı. Gazete bu soruyu Likud partisi hükümette iken söylemiş ve cevap olarak da bunları yazmıştır. Aynı zamanda gazete, İsrail Likud Partisi hükümetinin başkanı Menahem Begin’in Mayıs 1977’de İsrail Başbakanlık görevini teslim aldığı sırada fanatik Yahudi cemaatlerine Beyt (Heykel) Dağı üzerinde (şimdiki Mescid-i Aksa ve çevresinin bulunduğu bölgede) üçüncü heykelin kurulmasıyla ilgili taleplerini yerine getirme sözü verdiğine de işaret etmektedir. Begin’in Kudüs’ü Yahudileştirme, İslam’ın kutsal mekânlarını ortadan kaldırma ve fanatik Yahudilere bu mekânları kirletme imkânı sunan bu sözü; şahsi bir söz olmaktan ziyade İsrail hükümetinin sair kurum ve kuruluşlarıyla ve İsrail sözde Yüksek Adalet(!) mahkemesinin kararları ile verdiği bir sözdür.
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.