#euripides ,yaşamı boyunca kaleme aldığı doksan iki eserinden sadece günümüze ulaşan on dokuz tragedyası mevcuttur.Ben de onuncu tragedyasını okumuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Euripides, #troyalıkadınlar oyununda,
#tragédia kurallarına uymayıp belgesel tiyatro şeklinde kaleme aldığı için belgesel tiyatronun öncüsü olmuştur.
Tüm eserlerinde Atina ve Sparta arasında meydana gelen yirmi yedi yıl süren (Yunanistan iç savaşı)
Peloponnessos Savaşları ve Troya Savaşı’nı baz almıştır.
‘Troyalı Kadınlar’tragedyasında da #troyasavaşı ‘nın #paris ve #helen ,aşkı yüzünden çıkmadığını,tanrıların çıkarları doğrultusunda olduğunu belirtiyor.Diğer yandan hiçbir tanrı ve tanrıçanın savaş esnasında kadınların tecavüz edilmesi ve çocukların satılmasını kabul etmeyip saf değiştirdiğini açıkça söylüyor.
Savaş esnasında ahlâk dışı davranışlar sergileyenlerin (herkes)tarafından dışlanacağını,esir alınan insanların psikolojileri ve çöküşlerini ele alan yazarımız,kendi ülkesinin acımasız tutumu,durumunu eleştirip savaş karşıtı olduğunu açıkta belirtiyor.
#kısabilgi
#truvaatı Troya’ya girmesinin ardından ülkeyi işgal altına alan Atinalılar, Melos Adası’nı kendi saflarına çekmek ister ama Melos Adası tarafsız kalınca diğer müttefiklerine gözdağı vermek için hem #troya hem de #melosada ‘sındaki erkekleri öldürüp kadınları ve çocukları köle pazarında sattılar.
#gelelimkitabımıza
Tragedyamızda da işgal edilen kentin iki günü anlatılıyor.
Troya kraliçesi #hekabe ,Hekabe’nin
(rahibe)bakire kızı Kassandra,Hektor un Karısı Andromakhe ve tüm Troya kadınlarının Akhalı komutanlara köle ve cariye olarak servis edilirken yaşadıkları olayları,Hektor ‘un oğlu surlardan atılarak öldürülmesini ve Menelos ‘un karısı meşhur Helen’in esir alınışını Paris ile neden kaçtığını(Tanrılarla olan efsanesini)Helen’in sonunu ayrıntılarıyla okuyoruz.Tüm yaşanılanları merak edenlere önereceğim metinlerden biri.