Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
9/10 puan verdi
Çok kıymetli bir çeviri
Kutsi Aybars Çetinalp'in Latince aslından dilimize kazandırdığı Konstantinopolis'in Zaptı, Gunther Von Pairis'in bir seyahatname tadındaki anlatısı ile oldukça keyifli bir okuma deneyimi sunuyor. Bir Germen olan Martin adlı ruhban sınıfından bir keşiş/savaşçının 4. Haçlı Seferi ile Mısır ve Akka'ya yelken açmak isterken İstanbul'un işgali içerisinde kendisini nasıl bulduğunu, ikinci ağızdan anlatan bir eser. Martin'in kendi macerasını tamamlayıp Almanya'ya (Dönemin Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu) döndükten sonra bir hatırat niteliğinde Gunther'e yazdırması ile ortaya çıkan bir çalışma bu. Gunther her ne kadar Katolik bakış açısından oldukça subjektif değerlendirmelerle metni doldurmuş olsa da özellikle 13. Yüzyılda Yunanlara ve Ortodokslara karşı Katolik dünyasının ne gözle baktığını çok güzel ortaya koymakta. Metnin pek çok yerinde Yunan nefreti ve Ortodokslara karşı saldırgan tutumlara destek dikkat çekmekte. Latin ve Germen dünyasının Doğu Roma olarak bilinen, Bizans İmparatorluğu'nu Hristiyan olarak kabul etmediğini hissettiren bir anlayış hemen her satırda yansımakta. Batı dünyasının asırlar sonra geliştirdiği "Yunan romantizmi"nin dinamiklerini inceleme ihtiyacı hissettim çünkü Gunther'in satırlarında ciddi bir Yunan nefreti, rahatsız edici boyutta hissedilmekte. Bununla birlikte 4. Haçlı Seferi öncesinde Hristiyan dünyası içerisinde ne kadar büyük düşmanlıklar olduğunu da Venediklilerin bütün bir Haçlı seferini kendi çıkarları için kullanıp Macaristan topraklarının işgaline yönlendirmesinden anlayabiliyoruz. O dönem Macaristan'ın elinde bulunan Dalmaçya kıyılarına çıkan 4. Haçlı Ordusu, Zara kentini kuşatıp Venedik Dükasının kontrolüne geçinceye kadar saldırı altında tutuyor ve bunun sonunda Papa tarafından aforoz ediliyorlar. Bu noktada araya arabulucular ve rüşvet sokularak aforozun kaldırılması sağlanıyor. Bu da Katolik dünyası içerisinde ne kadar büyük çatlaklar olduğunu da gözler önüne seriyor. Gunther eserin neredeyse tamamında Haçlı ordusunun yaptığı her şeyi "mübah" göstermeye çalışan tavrı, batı Avrupa bakış açısının subjektif ve bağnaz yapısını da gözler önüne sermekte. Gunther bu konuda o kadar ileriye gidiyor ki, 4. Haçlı seferinin İstanbul'a yaşattığı adeta "soykırım" diyebileceğimiz travmayı da sanki İstanbul'un kendi içinde yaşadığı bir iç çatışma gibi yansıtmaya çalışıyor. Bu gerçekten okuru dehşete düşürecek kadar sıkıntılı bir yaklaşım. İstanbul'un Latin işgalinde ne kadar büyük bir talana uğradığını hissettiren eser, adeta elimizde bir İstanbul kaldığına bizi şükrettirecek anlatılar barındırıyor. Hele ki yağmalanan eser listesini görünce Ayasofya'nın yerinde durduğuna şükredesi geliyor insanın. Eser her bölüm sonundaki şiirlerle özgün bir yapıya sahip. Kronik çok iyi bir çeviri ve çok güzel bir kaynak çalışması sunmuş bize. Tarih meraklıları mutlaka okumalı.
Konstantinopolis’in Zaptı
Konstantinopolis’in ZaptıGunther Von Pairis · KRONİK KİTAP · 202243 okunma
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.