Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Farkında olmak zekanın ta kendisi değil mi zaten?
İsmail Güzelsoy'un "Banknot" adını verdiği üçlemesinin ikinci kitabı ile geldim bu kez. Ayrıca bu kitap, yazardan okuduğum beşinci kitap. Çünkü kendisini okumayı çok seviyorum. Başına gelen talihsiz bir olayla Rumeli Kasabı, kısaltılmış haliyle Rukas olarak ün salmış karakterimiz Sinan, "ustam" dediği dostu Salih'in esrarengiz ölümünün ardındaki sır perdesini aralamak üzere Kavak'a gelir. Öyle ki bu kasabada Salih efsaneleşmiştir adeta. Çünkü Salih paraların üzerine bakarak o paranın nerelerden gelip, kimlerim elinden geçtiğini ve elinden geçtiği insanların hikayelerini okumak gibi bir yeteneğe sahiptir. Bu durum da onu paraya tutkuyla bağlı insanlar için bir hedef haline getirmiştir şüphesiz. Sır perdesi aralanırken bu esrarengiz ölümün ardındaki para ve iktidar çevresinde yaşanan, ucu tarikata varan olayları, Salih'le ilgili efsaneler anlatan kasaba halkının hezeyanlarını, dostluğu, aşkı, ihtirası, kini, yaşamı, ölümü bulmak mümkün. Ve tabii ki yazarın tüm kitaplarında olan sorgulamaya burada da rastlıyoruz. Gerçeklik nedir sorusuna cevap arıyoruz yine. Gerçekliğin karşıtı hayal midir yoksa yalan mıdır diye arayış halindeyiz bu yolculukta da. Ha bu arada Rukas' ın Helenistik dönemde yaşamış ve Büyük İskender'in matematik hocası olan filozofun ismi olduğunu söylemeden de geçmeyeyim. Bu yazarın kurgularına ve olayları bağlama yöntemine, üstelik bunları kelimeleri ahenkle buluşturarak yapan ve okuruna edebi şölen sunan haline hayranım. Kalemine imrendiğim bir yazar Ismail Güzelsoy. Çav bella "Evet, insanların dahi olmaları gerekmiyor. Hiçbir zaman ideal insan görmeyi arzulamadım ama olup bitenlere ilgisi zayıf olan insanlar her zaman canımı sıkmış, nedenini bilmediğim bir hakarete uğramışlık hissi vermiştir bana. Hapiste yattığım yıllarda adalet bakanının, içişleri bakanının adını bilmeyen mahkumlara içerlediğimi bilirim. Saffet Yusuf bir defasında "Yahu ne diye takıyorsun kafaya? Bu herifler bırak içişleri bakanının kendi avukatlarının bile adını bilmez." demişti. Bir teselli olarak söylenilmiş bu cümle beni daha da sinirlendirmekten başka bir işe yaramamıştı. İnsan aklının zinde kalmasının en önemli yolu etrafta olup biteni izlemektir. Farkında olmak zekanın ta kendisi değil mi zaten?" s.62
Rukas
Rukasİsmail Güzelsoy · Everest Yayınları · 200686 okunma
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.