Tokat Alevileriİslam Peygamberi Hz Muhammed'in kızı
Hz.Fatıma ile damadı Hz.Ali ve onların soyundan gelenlere duyulan muhabbet merkezli bir inanç olarak tanımlanan Alevîlik,
üzerinde en çok konuşulan konulardan biri olmasına ve hakkında çok şey yazılmasına rağmen, henüz tüm yönleriyle tam bir açıklığa kavuşturulamamıştır. Çünkü bu konuyla ilgili
çalışmaların çoğu, siyasi ve ideolojik amaçlarla meydana getirilmiş, bilimsellikten uzak popüler yayınlardır ve bu durum ne yazık ki ülkemizde Alevîlik konusunu istismara açık hassas bir mesele haline getirmektedir. Bununla beraber son zamanlarda, Alevîlik ve Bektaşîlik ile alâkalı önemli saha çalışmalarının yer aldığı bilimsel ve akademik yayınların sayısında meydana gelen artış, olumlu bir gelişme olarak görülmektedir. Bu akademik yayınlardan biri de ilk baskısını 2001 yılında yapmış olan ve Doç.Dr. Hasan Coşkun tarafından hazırlanan Tokat Alevileri "Sırrımız Türklük" isimli çalışmadır.
Tokat, Alevî- Bektaşî nüfusun en yoğun olduğu illerden biri olması ve sınırları içerisinde en etkin Alevî ocaklarını barındırması nedeniyle , Alevîlik inanç ve pratikleri açısından tüm Türkiye için örnek olabilecek orijinal özelliklere sahip bir şehirdir. Bu nedenle araştırma alanı Tokat ilindeki Alevîlerin yaşadıkları köyler olan bu eser, Anadolu Alevî kültürünü tanıtma açısından önemli bir yere sahiptir. Şehrin coğrafi yapısı nedeniyle ulaşılması çok güç olan dağ ve bağ köylerindeki talip ve dedelerle bizzat görüşülerek, Alevîlerin sosyo-kültürel yaşam tarzlarının, geleneksel sosyal örgütlenmelerinin, örf, adet ve inançlarının kendi yaşam alanlarında ve bilimsel metotlarla incelenmesi takdire şâyândır.
Alevî, Bektaşî ve Kızılbaş kavramlarının manası nedir, Anadolu Alevî kültürünün tarihî gelişimi nasıl olmuştur, Ahmet Yesevî, Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaşı Velî gibi büyük şahsiyetlerin bu kültürün oluşmasındaki etkileri nelerdir, Anadolu Alevîiğinin günümüzdeki sosyo-kültürel durumu nedir, Alevîlerin Sünnî İslâm'a bakışı nasıldır? gibi pek çok sorunun cevabını bulabileceğimiz kitap altı bölümden oluşmaktadır. 'Sırrımız Türklük' başlığı verilmiş olan birinci bölümde, ocak, dede, eci-ana-bacı, sıraç, cemevi, erkân, dara durmak, düvaz-imam gibi Alevî kültürüne ait birçok kavram hakkında bilgiler verilmiştir. Birinci bölümün sonunda ise mülâkat gerçekleştirilen dedelerin, her fırsatta kendilerinin Türkmen aşiretine mensup öz Türklerden olduklarını ve Türk olmaktan gurur duyduklarını dile getirdikleri belirtilmiştir. Buna bağlı olarak da Alevîler için kutsal sayılan ziyaret yerleri ve türbelerde, İslam öncesi eski Türk inançlarına ve Şamanizm'e ait izler görüldüğü vurgulanmıştır.
İkinci ve üçüncü bölümlerde Tokat'ın manevi mimarlarından olan Hubyar Sultan ve Keçeci Baba hakkında bilgi verilmiş, dördüncü bölümde ise Tokat Alevî dedelerinin Alevîlik- Bektaşîlik anlayışları ele alınmıştır.
Beşinci bölüm suçların önlenmesinde, toplumsal düzenin ve adaletin sağlanmasında etkili bir kontrol mekanizması olan ve ahlâkî değerlere muhalif davrananlara uygulanan bir dizi sosyal/ekonomik yaptırımlardan oluşan "düşkünlük" anlayışına ayrılmıştır.
Kitabın son bölümünde ise Alevî geleneğinde çok önemli bir yeri olan, tarihi Hz.Muhammed dönemindeki muhacir-ensar kardeşliğine kadar uzanan ve manevi kardeşlik anlamına gelen "musahiplik" kavramı ele alınmıştır.
Her bölümün sonundaki sonuç ve değerlendirme kısmı, konunun daha iyi anlaşılması açısından güzel bir ayrıntı olmuştur.
Kitapta birçok tekrarın olması, ilk etapta okuyucuyu rahatsız edebilecek bir durum olarak görülebilir, ancak , objektif ve tarafsız olmak adına, farklı kişilerle yapılan mülâkatların, değiştirilmeden, olduğu gibi yazıya geçirilmesi, kitapta birçok tekrarın olmasını kaçınılmaz hale getirmiştir.
Aynı topraklar üzerinde uzun yıllar birarada yaşayan Alevî ve Sünnî topluluklar, birbirlerini daha yakından tanıdıkça
aralarındaki birlik ve beraberlik duygusu daha da güçlenecektir zira insanlar tanıdığını sever. Bu bakımdan, objektif bir bakış açısıyla Anadolu Alevî kültürünü tanıtan böyle eserlerin daha fazla rağbet görmesi hepimizin hayrına olacaktır.