Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

608 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Gece zifiri karanlıkta doğada yalnız kaldığımızda bilinmeyen korkular karşısında içimiz ürperir, yüreğimiz üşür. Bu dünyada yapayalnız kaldığımızı düşünür, umutsuzluk ve korkuya gark oluruz. Sonra birden karşı dağlarda bir çoban ateşi parlar. Sarar her yanımızı uzaklardaki ateşin sıcaklığı, içimizi ısıtır, yüreğimizi ferahlatır, zihnimizi aydınlatır. Bu dünyada yalnız olmadığımızı hissettirir, hayata karşı direnç ve mücadele azmi kazandırır. 1919 yılı karanlıktır, hem de zifiri karanlık. Umutsuzluk iklimi İstanbul'un iliklerine kadar işlemiştir. Esarete ve sefalete mahkum olmaya razıdır memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içindedirler. İşgalleri ve yok olmayı kader gibi görmekten ve göstermektedirler. Anadolu'da bir çoban ateşi patlar. Ödemiş Kaymakamı haykırır zorbalara: "Yirminci asrın cemiyeti insaniyesini yaşatmak sizin vereceğiniz son akraba tabidir. Silah patlarsa, göreceğiniz netice pek acı ve pek elim olacaktır. Artık biliniz ki kalem değil silah ötüyor." Bu çoban ateşini yer kongreler izler, ateşe keser Anadolu'nun dört yanı. İzmir, Dörtyol, Ayvalık, Urfa, Antep, Maraş, Adana, Kars, Aydın, Denizli, Balıkesir, Edirne ve Karadeniz kıyıları. Mustafa Kemal Paşa "Eğer iyi bir teşkilatçı Anadolu'ya geçer de milleti silahlı bir mücadeleye ikna ederse vatan da millet de kurtulur." der ve Samsun'dan başlatır dünyanın en haklı mücadelesini. Çoban ateşleri döner bir yangına, güçlülerin muktedir olmadığını, zalimlere de diz çöktürülebileceğini gösterir 20.yüzyılın mazlum milletlerine. Alır taşır milletini ortaçağdan çağlar ötesine. Arka kapak yazısına ekleyeceğim tek şey: Okuyun, okutun.
Çoban Ateşleri
Çoban AteşleriKadir Türker Geçer · Bilgi Yayınevi · 20137 okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.