Hazan'dan mıdır yüreğimizdeki dökülen bu renksiz yapraklar
Zemheri bir soğuk
Her şey buz tutmuş ve kırılıyor
Kalbim çığlıklar içinde
Basıyorlar üstüne
Su dolu sünger misali sıkıldıkça hüzün akıyor içinden
Sadece gözyaşı var içinde
Ne bir bulut ne de bir yıldız zifiri karanlık
El feneri tutan ellerde yok
Önümü göremiyorum
Her çukura düşüyor, her taşa takılıyorum
Kan revan içindeyim
Gün de doğmuyor
Sanki sonsuz bir gece karanlığı
Aydınlık yok, yol gösteren yıldızda yok
Çırpındıkça acılar içinde kıvranıyorum
El uzatan yok
Herkes sırtını dönüyor
Yağmurda yağıyor etrafta ağaçta yok
Upuzun bir sahradayım sanki
Hiçbir yere sığınamıyorum
Koşuyorum durmadan ama nafile ilerde de ne bir sığınak ne de bir ışık var
Az ötede bir liman var sanki
Ama gemilerin hepsi gitmiş
Bu sefer denizin o karanlığı içinde boğuluyorum
Bitmiyor bu kabus
Uyanamıyorum bu dehşet verici rüyadan
Bağırıyorum sesimi duyanda yok
Üstüme karabasan çökmüş gibi
Korkuyorum bitmeyecek bu kabus
Güneş neden doğmuyor
Ay niye yüzünü göstermiyor
Çırpınmayı bırakıyorum
Uzandım bir taşın üstüne
Titreye titreye olacakları bekliyorum