Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

351 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Kedi Homeros'un sıradışı hikayesi...
Gwen Cooper’in kalema aldığı sıradışı bir kedinin gerçek hikayesi. Tıpkı biz insanlar gibi hayvanlarında bir hikayesi vardır bu hayatta. Bu hikaye de Kedi Homeros’a ait. Daha bir yavruyken enfeksiyon sonucu iki gözünü kaybeder ve onu sahiplenen aile acı çekmeden uyutulmasını ister. Oysaki Veteriner Hekim, Patrica Khuly kediyi tedavi edebilirse yaşama şansının olduğunu ama gözlerini kaybedeceğini söyler. Fakat aile kör bir kedi istemez. Kitabın girişi bu şekilde başlıyor. Yavru, üstelik kör bir kedi bu hayata nasıl tutunabilir? İlk başlarda yuva bulmak nerdeyse imkansız hale gelmeye başlar. Kimse kör bir kediyi sahiplenmek istemez. Fakat diğer kedilerden hiçbir farkı yoktur. Engelli olma durumu sadece biz insanların değil hayvanlarında başına gelebilen bir durum. Ama ön yargılar hep aynıdır. Ve bu yargılar hep insanlardan kaynaklanır. Hiçbir kedi başka bir kediye sen körsün demez. Onu küçümsemez. Ona acıyarak bakmaz. Halbuki sevgi, şefkat ve fedakarlıkla tüm engeller aşılabilir. Ve sonunda Gwen evde iki kedisi daha olduğu halde bu yavruyu sahiplenir. İsmini Antik Yunan şairi Homeros'tan alıyor. Gween Cooper'ın kedisi Homeros'unda gözleri görmüyor. Aradaki benzerlik sadece bundan itibaren. Bu hikaye de baş karakter üç kilo ağırlığında, dört ayaklı ve herkesi bilgeliği ile etkileyen bir kediye ait. Hayatta her zaman iyi insanlarla karşılamak isteriz. Bu hayvanlar içinde geçerli bir durum. Homeros’un şansı çok iyi bir insana denk gelmesiydi. Ve Gwen ise kedi Homeros’tan çok şey öğrenecekti. Cesaret ve azmi. Bir insan ve bir kedi arasındaki dostluğa, sevgiye ve kopmaz bağa tanıklık ediyorsunuz. Gözleri görmeyen kedi Homeros, zor güçlüklerle ve engellerle karşı karşıya geldiğinde bile yaşama sevincinden ve hayata tutunma azminden asla vazgeçmiyor. Ve yanında onu her zaman koruyan, düşünen ve seven biri var. Kedisi olanlar iyi bilir. Kedilerle yaşamak her zaman eğlencelidir. Oldukça sıra dışı hayvanlar oldukları için hayat bir macera gibidir. Kedi Homeros’ta yaramazlıklarıyla, meraklı oluşuyla, gözü pek duruşuyla ve sevimliliği ile okurken beni çok eğlendirdi. Ama aynı zamanda hüzünlendiğim çok anlar oldu. Evin diğer iki kedisi Scarlett ve Vashticanları sıkıldığında penceren dışarıya bakabiliyorken Homeros’un dünyası tamamen karanlıktı ve o diğer kedilerin aksine korkmak yerine duyduğu her sesten etkileniyor, heyecanlanıyordu ve devamlı merak ediyordu özellikle yeni insanlarla tanışmaktan çok mutlu oluyordu. Ve her insanı kendisine hayran bırakıyordu. İnsanlar onun kör olduğunu duyunca sanki hiçbir şey yapamayacağını düşünüyorlardı ama onu görünce şaşkınlıklarını gizleyemiyorlardı. Homeros'ta her kedi gibi yemeğini kendi yiyordu, uyuyordu, evin içinde yönünü kendi bulabiliyordu, yaramazlık yapabiliyordu, evde her şeyi devirebiliyordu. Kısaca bir kedinin yapabildiği her şeyi o da rahatça yapabiliyordu. Kör olması bunlara asla engel değildi. Engel sadece insanların zihinlerindeydi. Evet hayat herkes için zordu yavru bir kedi için iki katı daha zordu ama Homeros tüm engelleri aşabilen bir kediydi ve Gwen hayatını evlat edindiği üç kedisine adayarak, yaşantısını onlara göre şekillendirmeye çalışarak aslında gerçek sevginin nasıl olması gerektiğini bize gösteriyor. Hayvanseverlerin özelliklede kedisi olanların mutlaka okuması gereken güzel bir kitap.
Sevgi Bağı
Sevgi BağıGwen Cooper · Martı Yayınları · 2010298 okunma
·
193 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.