Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Birkaç bilimcinin de dâhil olduğu evrimi yadsıyan bazıları Tanrı tarafından özel yaratılışı açıkça kabul etmez. Bunlardan bazıları, farklı türlerin ortak bir atadan evrimi gibi evrimin bazı yönlerini kabul edermiş gibi gözükürler. Ancak bunlar pek çok biyolojik fenomenin doğal süreçlerle ortaya çıkamayacak kadar karmaşık olduğunu ve bunlann ancak akıllı tasarım (AT) ile açıklanabileceğini iddia ederler. Bu görüştekiler akıllı tasarımın dinsel değil bilimsel bir kavram olduğunu iddia etmektedir. Ancak düşündükleri tasarıma maddesel değil, (tanrıya eşit) doğaüstü bir varlıktır. Eylemci yaratılışçıların çabalarının pek çoğu evrimin okullarda öğretilmesine engel olmaya ya da kendi görüşlerine eşit zaman ayrılmasını elde etmeye yöneliktir. Ancak Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'nın eyaletlerin dinsel inançları desteklemesine getirdiği yasak, mahkemeler tarafından yaşamın çeşitliliğinin kökeni hakkındaki Incil'e dayalı ya da açık bir şekilde dinsel olan her türlü yorumun kamu okullarında öğretilemeyeceği şeklinde yorumlanmaktadır. Bu nedenle eylemciler çeşitli gizleme biçimleri kullanmaktadır. Bunlardan biri, evrim hakkında sözde-bilimsel yanlışlamalar olan saldırılardan oluşan "bilimsel yaratılışçılık" ya da "yaratılış bilimi'dir. Bu savların başarılı olamamasının temel nedeni bunların herhangi bir bilimsel içerikten yoksun olmalarıdır. En yeni gizleme biçimi ise daha önce gördüğümüz, tanrıdan açıkça söz etmeden canlı varlıkların karmaşıklığını akıllı tasarım la açıklama iddiasında olan "akıllı tasarım kuramı"dır. "Yaratılış bilimi"ne kamu okullarında eşit süre verilmesini sağlamayı amaçlayan yasa tasarıları eyaletlerin yasama meclislerine sunulmuş ama A.B.D. Yüksek Mahkemesi 1987 yılında böyle bir yasayı, bu yasa "bir doğaüstü varlığın insan türünü yarattığını öne süren belli bir dinsel inancı savunarak dine sahip çıkmaktadır" ve bu yasa "belli bir dinsel görüşle uyumlu olacak şekilde bilim müfredatını yeniden yapılandıracak şekilde" yazılmıştır diyerek anayasaya aykırı bulmuştur. Sonuç olarak bugün, yerel ve eyalet yasa yapıcıları bazen zararsız görünümlü ifadeler kullanmak gibi çeşitli yöntemlerle yaratılışçılığı okul bilim müfredatına sokmaya çalışmaktadır. Örnek olarak, 2003 yılında Missouri eyalet meclisine sunulan bir yasa tasarısı "biyolojik köken hakkındaki bilimsel kuram öğretiliyorsa, biyolojik evrim ve biyolojik akıllı tasarım da öğretilecektir ve eşit hak verilecektir" demektedir. (Bu tasarıda ima edilen AT'nin de bilimsel bir kuram olduğudur böyle olmadığını biraz sonra göreceğiz.) 2003 yılında Kansas senatosuna sunulan bir yasa tasarısı okulları "yaşamın kökenleri ve çeşitliliğini nesnel olarak ve dinsel, dogaa ya da felsefi önyargı ve ön kabuller olmaksızın destekleyen bilimsel kanıtların sunulmasını teşvik etmelerini” şart koşmaktaydı. (Bu dil harika bir şekilde aydınlık gibi gözükmektedir— tabii bir koşulla, evrim karşıtlarına göre bilimin özünde "doğacı" bir önyargı vardır— çünkü bilim tanımı gereği olayları doğal süreçler ve yasalarla açıklamaktadır— ve hatta evrim dinsel bir dogmadır.)
Sayfa 525 - Palme Yayınları / 2008Kitabı okudu
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.