“Emekli lise müdürü Zekeriya Bey’in dünyasını değiştirmesi, silik bir öğrencinin
okuldan ayrılması, sıradan adamın bir kenti bırakıp başka bir kente gitmesi gibi bir şey oldu. Yalan değil, evinde iki gün ağlayıp sızladılar ama gözyaşlarının, acılı sözlerin, üzgün üzgün boyun bükmelerin gösteriden başka bir şey olmadığı çabuk anlaşıldı”