272 syf.
10/10 puan verdi
Birkaç alıntı ile …
“Sevgiliyle aynı çatı altında sabahladıkları için kendini sevgiliye yakın zanneden nice ahmaklar yaşar şu dünyada.”
“Sevgilinin hayali her gece benimle sabahlıyorsa kim onun bana yakın olmadığını söyleyebilir? Kaldı ki sevgiliye yakın olduğunu söyleyenler ondan hep uzaktadır.”
“Seven odu ki, sevdiğinden ne kadar düşmanlık görse yine dostluğunu artırır…”
“Sence kırılan kalp tekrar sevemez mi?”
“Kırılan bardaktan su içilebilir mi?
“Peki, bardak kırıldı diye su içmekten vazgeçer misin?”
“Güven ve sevgisini sonuna kadar karşısındakine açan insanların kırılması çabuk, affetmesi de zor olurdu..”
………….
Bahşı, Kaknussa, Gunala ve İshâk… İç içe geçmiş aşklar hikayesi… Bahşı ve Kaknussa’ninkini ayrı tutmak gerekir. Kitapta anlatılanlara göre bence en hakikisi onlarınki. Diğerlerininki tamamen kendi nefislerine hizmet, “Aşk yüzünden” diye diye körleşmek, köhneleşmek… Kitap her ne kadar tüm karakterlerin ağzından olaylara bakış geliştirse de “aşk” bazen sevdiğinin mutluluğu için ondan vazgeçmeyi bilmektir.. Kimseyi cam bir fanusa koyup, seni sevmediğini bile bile hapsetmenin bi anlamı ve faydası yoktur.. Hatta hastalıklı bir düşünce.. Seni sevmediğini bildiğin birinden vazgeçebilmeyi bilmek… En büyük erdem… Birinin elinden mutlu olma ihtimalini yaşama sevincini çalıp “aşk yüzünden” deyip aklanamamalı…Gerçek hayatta da karşılaşmıyor muyuz? Sadece kendini ve kendi aşkını düşünen bencil, narsist, saplantılı, sevmedin diye seni nerdeyse öldürmek isteyen manyaklarla.. “Sevmek”i yaratana da rakipler…
Kitapta aynı zamanda Sulta Ahmet’in Peygamber Efendimize olan aşkı da işleniyor. Kitap boyunca Sultan Ahmet Camiinin yapılış aşamalarına şahitlik ediyor, açılışını ve o sürece tanık oluyorsunuz.
Öykülerin birbiriyle iç içe geçmiş hali ama en ufak bir mantık hatası olmaması, okuyucuya yaşıyormuş hissi vermesi de hep İskender Pala’nın usta kaleminden.. Ömrü uzun kalemi daim olsun…
İskender Pala 
Aşk Hikayesi
·
166 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.