Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
7/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Tarihe isimlerini yazdırmış, Demosthenes ve Cicero’nun içine doğdukları aile, çocukluk dönemlerinde aldıkları eğitim, gençliklerinde ve yetişkin olarak yaptıklarının, dolaylı tarihi alıntılar eşliğinde ve içinde bulundukları dönem şartlarının da anlatımıyla, bu iki büyük hatibin karşılaştırılması ile ilgilenen bir eser. Elbette yine Plutarc’ın tüm naifliği ve alçakgönüllülüğü ile, o bilindik akıcı yazım tarzıyla. Kitaptan, Demosthenes’in Makedon Büyük İskender’in yükselişini hissetmişçesine babası 2. Flip’e karşı Atinalıları erkenden uyardığı, destek olabilecek herkesi güçlü hitabeti ile tek bir çatı altında toplama çabasını öğreniyoruz. Bunun yanısıra, ihtirastan uzak yurttaşlık duygusu ile karakterine nüfuz etmiş ciddiyetine ve nutuklarının hazırlanmasında gösterdiği büyük özveriye şahit oluyoruz. Belki tek eleştiri noktası olarak, farklı kaynakların doğruladığı şekilde rüşvet aldığı iddiaları gösterilebilir. Ancak, hayatı yaşayış tarzı ve ölümü dahil, savunduğu fikirlerde gösterdiği tutumun, hatipliğinin ötesinde onun gelecek kuşaklara ulaşmasında asıl rol aldığı görülüyor. Cicero ise hem Roma’nın res publica’dan imparatorluğa geçiş sürecinde aldığı önemli roller hem iyi bir hatip olmasının yanısıra konsüllüğe kadar yükselen devlet adamlığı hem de Stoik düşüncelerini aktardığı düşünsel kitaplarla şüphesiz Demosthenes’ten daha tanındık bir figür. Bunun bir nedeni de yaşadıkları dönem olarak aralarında yaklaşık 3 yy olmasının yanısıra Cicero’nun Roma döneminin en güçlü olduğu, İspanyadan İran’a kadar Mısır’ı da içerecek şekilde üç kıtaya hakim olduğu bir dönemde çok daha gelişmiş imkanlarda ve yetkiyle donamış olarak yaşamış olması da sayılabilir. Ancak kitap bu avantajların bazen her şey olmadığını; ihtiras, şan-şöhret ve iktidar hırsıyla hareket eden, kendine ve başkalarına övgüde sınır tanımayan, yeri geldiğinde kendi menfaatlerini yurdununkilerin önüne koyabilen, alaycı bir karaktere sahip olan Cicero’yla bize gösteriyor. Cicero her ne kadar kendini çok geliştirmiş, yetinmeyip Atina’da felsefi düşünürlerle mesai yapmış ve hatta tam bir adanmışlıkla buna ilişkin metinler yazmış biri olsa da, -bazen yaşadığı korkuların da sebep olduğu- bazı yanlışlar yapmış ve önemli gördüğü, insanın doğaya uygun yaşayan ve bütünün bir parçası olduğunu unutmayan birey gibi hareket etmesini zorunlu kılan öğretiler bütününe aykırı davrandığı yerler olduğunu da görüyoruz. Cicero’nun Catilina iç isyanını bastırdığı devlet adamlığı döneminde gösterdiği akılcılığının, komplocuların kurgusunu bozarken, en düşük devlet zararı ile en büyük faydayı nasıl sağladığının ve böylece “Devletin Babası” ünvanına sahip olduğunun anlatıldığı bölümler ise şüphesiz onun devlet adamlığına yönelik birer övgü niteliğinde. Eserin son bölümünde iki hatibin tarihte iz bırakan olaylar karşısında takındıkları davranışlarının karşılaştırmalı bir özeti de sunuluyor. Plutarc okumak her zaman çok keyifli. İyi okumalar.
Demosthenes - Cicero
Demosthenes - CiceroPlutarkhos · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2017188 okunma
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.