200 syf.
9/10 puan verdi
Sokrates'in Savunması - Platon
"Sorgulanmamış hayat yaşamaya değmez."
Biraz Sokrates'i anlatmak istiyorum kendi tarzımla. Sokates kelime anlamıyla bütün anlamına geliyormuş, ayrıca güç ve yol kelimelerinin birleşiminden oluşuyormuş. Babası heykeltıraş annesi ebedir. Annesinin ebeliğini, bilgileri doğurtmak konusunda örneklendirerek çok fazla olarak yararlanmıştır. Sokrates'in hiç yazılı eseri bulunmaz. 
Platon (Eflatun) gibi onun bilgeliğinden faydalanmış ve onun öğrencisi sayan kişilerin eserlerinden öğreniriz Sokrates'in düşüncelerini. Sokrates yazılı eser bırakma konusunda; yazılanı anlama ve aktarma kısmında eksikliklere yol açacağından kişilerle birebir irtibatla bilginin çıkarabileceğini savunarak Diyalog kurmanın önemini savunarak bu şekilde yaşamıştır.
Bu diyaloglarda özellikle kendini bir şey bildiğini iddia ederek bilge sayan kibirli kişilere hiçbir şey bilmediğini göstermek adına sorular sorarak -klasik bildiğimiz metaforla bildiği bilgiyi doğurtarak- ne kadar az bildiğini ya da bilmediğini ortaya çıkarır. Felsefe kavramını yeni duyanlar gibi bu sorular "neden" sorusu değildir. Kavramları, olayları kendi bakış açısından gördüğü şekilde kişiye aktararak öyle midir değil midir sorularıyla kişiye kabule yaklaştırır. Sokrates karşılıklı konuşmalardan yola çıkarak yüzeysel bilginin, bir kavramı tanımını yapmayı amaçlayan sorularla diyaloğu istenen doğrultuda yönlendirir. "Neden" sorusu ise konu hakkında bilgisi olana sorulacak sorudur.
Kitaba gelecek olursak normalde savunma kısmı kısa bir metin üniversite yıllarında da metin olarak okumuşluğum var; Bu kitapta ise 4 bölümden oluşuyor hatta başta Palton'un hayatını ve Sokrates'le olan ilişkisini anlattığı bölüme de ele alırsak 5 bölüm diyebiliriz. Sokrates öldüğünde 31 yaşlarında olan Platon (Eflatun) bugün ilk üniversite sayılan Academia'yı kurmuştur. Bundan sonraki yıllarda Sokratesçi okullar şeklinde anılan okullar kurulmaya ve 
Sokrates in öğretisi şekilde eğitim veren okullar da ortaya çıkmıştır.
İlk bölüm Dindarlık üzerine , savunma öncesinde mahkeme önünde karşılaşan Sokrates ve Euthyphron arasında geçen bir diyalogdur. #231784448 Yine bu bölümde savunma kısmında yüklenen dinsiz suçlamaları üzerine Sokrates'in dine bakış açısını açıklayan diyaloga yer verilmiştir. Euthyphron klasik Atina halkını temsil ederek dini iyi bildiğini ve doğru uyguladığına inanan biridir. Yine günümüz dindarları görebiliriz bu metinde. Araştırıp düşünmeden ezberlenen bir din bilgisi üzerinden yaşananı Sokrat sorularıyla 'nasıl olmalıyı' ortaya çıkarır.
İkinci bölümün asıl savunmanın olduğu kısım. Suçlamarı tek tek okuyarak hitabet sanatıyla #232079967 yargıçlara seslenen Sokrates her zamanki yaptığı gibi yine suçlamayı yapan Meletos'a sorular sorarak suçlamaların asılsızlığını ortaya çıkarır. #232080044 . Savunmanın her suçlama üzerine ayrı bir bakış açısıyla ve klasik somut örneklerden yola çıkarak düşünme biçimini göstermesi açısından çok başarılıdır. #232080089 Yalvararak, af dileyerek kurtulabileceği bir suçlama olmasına rağmen, yine amacından asla ayrılmayarak insanlara doğru yolu yine sorularıyla onların bulmasını sağlamaya çalışmıştır. Sokrates at sineği metaforunu da yine bu savunda içinde kullanır. #232080087
Üçüncü bölüm Diyalog, Sokrates ile öğrencisi Kriton arasındadır. Kriton idam öncesi hocası Sokrates'in firar etmesine yardım etmek için yanına gelir ama Sokrates ahlakına ters düştüğü için bunu reddeder. #232099593 . Haklı olmuş olsa dahi yanlış kanaatler çıkarılacak hiçbir davranışta bulunmamaya çalışır ve bir felsefeci olarak ölümün ona ceza değil zaten varmak istediği bir basamak olduğunu açıklar.
Dördüncü bölümde diyalog içindeki diyalog olarak; Phaidon'la Ekhekrates'in sohbetine Sokrates'in son anlarını nasıl geçtiğine dair öğrencileriyle konuşmalarını içerir. Socrates'in son gününde zehir içmeden önceki ruha ve ölüme bakış açısını açıklar. Bilgilerin her zaman var olduğuna ve bunları anımsayarak ortaya çıkardığımıza #232103196 ve hep varsa ruh denilen tözün aslında bu bilgileri sakladığı ve aktardığını ruhun ölümsüzlüğünü irdeleyen diyalog olarak karşımıza çıkar. Burada günümüzü karşılaştıracak olursak; bilim çalışmaları sadece genetik aktarımlar değil bilişsel aktarım konusunda da çalışmalar yapmaktadır. 2500 yıl öncesinde sadece soru sorarak, merak ederek bu konular üzerine kendi düşüncelerini ortaya sunması açısından Sokrates büyük filozof denilmeyi fazlasıyla hakediyor.
Kitaptan bir alıntıyla bitireyim:
"Ömrümüz boyunca erdem ve bilgelik kazanmak için elimizden geleni esirgememeliyiz, çünkü ödülü güzel olduğu gibi verdiği umut da büyüktür."
İyi okumalar dilerim.
·
248 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.