Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

343 syf.
·
Puan vermedi
Pi'nin Yaşamı
Pİ’NİN YAŞAMI,Yann Martel’in yazdığı bir roman ve Ang Lee’nin üstün başarıyla çektiği bir film. Hikâyeyi etkileyici yapan şey insanın inançları sorgulaması ve sonunda masallarla süslenen, tüm kalıpları yıkmak zorunda kalması. Film, Hindistan’da var olan İslam, Hristiyanlık ve Hinduizm çıkmazındaki, olması gereken ile olunan çatışmasına değinir. Pi ise başka bir tercih yaparak, 3 inancın da ortak noktası olan tanrıya inanmayı seçer. Üç dinin de öğretilerini yerine getirdiği gibi, inancını çevrenin etkilerine rağmen hissetmeye çalışır.Bu anlamda annesi gibi vejetaryan olur. Hiçbir canlıya zarar gelmesini istemez.İnanmamaktan, yanlışa yönelmekten, atalarının inançlarından vazgeçmekten ve gerçeğe karşı gelmekten korkmak gibi çelişkilerle karşılaşır. Kendisini ortak kavram olan iyilik ile bütünleştirme isteğine adar. Filmi özetlersek Pi'nin hayvanat bahçesi işleten ve hayvanlarıyla göç yoluna koyulan ailesi, batan gemide yaşamını kaybetmiştir. Pi, kurtuluş yok gibi görünen bu okyanusta zayıf bir sandalda yanındaki hayvanlarla birlikte hayatta kalma savaşı verir. Bu kazadan kurtulanlar Pi , bir sırtlan, bir orangutan,bir zebra ve bir Bengal kaplanı olan Richard Parker olur.Zaman geçtikçe acıkan sırtlan, yaralı zebrayı ve daha sonra da orangutanı öldürür. Pi sonunda sırtlanla bir mücadeleye girip, onu bıçaklayarak öldürür. Aslında vejeteryan olan Pi, sırtlanın bazı organlarını hayatta kalabilmek için yemek durumunda kalır. Pi’nin, Richard Parker’ın gelmesiyle kayıkta deneyimlediği hayatta kalma mücadelesi çetrefilli bir hâl alır.Fakat filmin sonunda hikâyenin ikinci versiyonu Pi’in Japon sigorta görevlileri tarafından sorgulanmasıyla ortaya çıkar. Hikâyenin diğer versiyonunda ise sırtlan geminin aşçısı, orangutan Pi’nin annesi, zebra da gemideki denizcidir. Aşçı, denizcinin vücudunu, avlanmak için öldürür. Sonra da Pi’nin annesini katleder. Bunların karşısında Pi dayanamaz ve aşçıyı bıçaklayarak öldürür. Mecbur kaldığı için de aşçının bazı organlarını yer. Bu noktada görmüş olduğumuz kanibalizim sonucu Pi inançları ile donattiği benliği ile çatışır.Bu cinayeti işlemesi ise doğal yaşamda görüldüğü gibi bazen yaşamak için öldürmek mecburiyetinin kaçınılmaz olduğunu gösterir. Japon sigorta görevlilerinin sorguları sonucunda bu son hikâyeye inanmaya yanaşmayan görevlilere şunu sorar: “Öyleyse bana söyle, çünkü senin için gerçek dışı bir fark yaratmıyor ve soruyu hiçbir şekilde ispatlayamıyorsun, hangi hikayeyi tercih edersin? Hangisi daha iyi olan hikayedir, hayvanlarla olan hikaye mi hayvansız hikaye mi?” İnsanlarla olan hikaye doğru olsa da,Pİ'nin hayal gücü tarafından hayvanlarla sembolleştirilen hikâye daha iyi anlamasına yardımcı olduğunu fark etti. Eğer ki hayal gücünü savunma mekanizması olarak kullanmasaydı, Pi büyük bir olasılıkla aklını yitirecekti. Stendhal’ın bu hikâyeye ait gibi duran sözü de bir o kadar manidar kalıyor “Tehlikenin varlığı mantıklı insana dehâ verir, bir bakıma, onu kendi yeteneklerinin üstüne çıkarır; hayalci insanaysa bir sürü roman yazdırır, evet, gözüpek romanlardır bunlar, ama çoğu kez kurtarıcıdır “ İşte hayal gücü bizi aşan bu tür durumları yönetmek için vardır. “Hala yaşama isteğim var idiyse, bu Richard Parker sayesindedir. Ailem ve trajik durumlarım hakkında fazla düşünmemi engelledi. Beni yaşamaya itti. Ondan nefret ettim ama aynı zamanda ona minnettardım. Minnettarım. Asıl gerçek bu: Richard Parker olmadan bugün size hikayemi anlatmak için hayatta olmazdım.” – Pi, Pi’nin Yaşamı
Pi'nin Yaşamı
Pi'nin YaşamıYann Martel · İnkılap Kitapevi · 2016584 okunma
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.